menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dr. Erdem Ulaş Mirac nedir?

8 0
11.01.2024

Özetler;

1) Kadir Gecesi dışında Kur’an'da hiçbir gece yoktur.

2) Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) döneminde halifelikte Kadr gecesi dışında bir özel ibadet ve/veya kandil gibi bir uygulama yoktur.

Kandil kutlamaları 10. yüzyılda ilk kez Mısır’da (Fatımiler devrinde) başladı. Bugünkü anlamda kutlama ise 1207’de Erbil ve çevresinde Selçuklu Atabeyi Muzafferüddin Gökböri (1233) zamanında başladı ve devam etti...

3) Kandillerin kutlanması Peygamberimiz döneminden daha sonra ortaya çıkmış olup, büyük ölçüde geleneğe dayanmaktadır.

İSLAM DiNi EVRENSELDiR, GELENEK DEĞiLDiR!

4) Mevlid ve Mirac geceleri Peygamberimiz ile ilgili iki güzel olayın (doğumunun ve mazhar olduğu mucizenin) gerçekleştiği gecenin yad edilmesidir... Regaib, kudsi zaman dilimi olan üç aylara giriş sevincini, Berat ise Ramazan’a hazırlık yolunda hızlanmayı sembolize etmektedir.

5) Bid’at, “inanç, ibadet ve kural olarak dinde olmayan bir şeyi uydurmak ve ona yamamak, dinde varmış gibi bilmek, inanmak ve yapmaktır”.

Hz. Muhammed (SAV) bu konuda “Her bidat dalalettir, her dalalet de ateştedir.” buyurmaktadır!..

Bu hadis çerçevesinde, Mevlit örneğinden gidersek, dini bir vazifeyi yerine getirdiğini sanarak, özel bir ibadet edasıyla mevlit okumak/okutmak bidattır… Mevlidlerin veya Kur’an okumanın inanç çerçevesi içerisinde bir sıkıntıya düşürecek durumu yoktur (Bidat dairesine girmeme kaydıyla!).

Miraç, Recep ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir.

Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam, Mescid-i Haram’dan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miracını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam, burada peygamberlere iki rekât namaz kıldırdı, bir hutbe okudu.

Semanın bütün tabakalarına uğradı.

Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Âdem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü; onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler.

Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler.

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra her gün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti.

Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı. “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu.

Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı.

Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü.

MİRAÇ konusunda anlatılanların bir özetidir yazılanlar…

Şimdi yukarıdaki yazıyı Kur’an ile karşılaştıralım; acaba yazılanlar, söylenenler Kur’ana uyuyor mu? Önce miracın anlatıldığı yazının başından bir alıntı yapalım.

(Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir.)

Bu satırlarda geçen Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya Peygamberimizin götürülüşü, Kur’an’da İsra Suresi 1. ayetinde çok açıkça anlatılır.

Peki, daha sonra oradan semaya yükselmesi acaba neden hiç ama hiç bahsedilmez bunu düşündünüz mü?

Allah’ın bu kadar önemli bir olayı bizden saklamak isteyeceğini sanmıyorum, peki neden Kur’an’da bundan sonra olanlar, yani Mirac’a yükseltilmesi geçmediği halde, hiç kuşku duymadan bizler buna inanabiliriz?

İşte bu sorunun cevabını aramaya devam edelim, eğer Kur’an’a uyan bir cevap bulursak baş tacı elbette yaparız, yok Kur’an’a uymuyorsa ben şahsım adına kabul edemem, çünkü Kur’an’a uymayan bir şeyi kabul etmenin hesabının zor verileceğini söylüyor Rabbim.

Önce İsra suresi 1. ayeti yazalım okuyalım ki daha iyi anlaşılsın.

- İsra Suresi 1. ayet:

Bütün varlıkların tespihi o kudrettir ki, ayetlerimizden bazılarını kendisine gösterelim/kendisini ayetlerimizden bir parça olarak gösterelim diye kulunu, gecenin birinde Mescit-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya/o en uzak secdegâha yürütmüştür. Hiç kuşkusuz, O'dur Semî' ve Basîr.

Hatırlayınız yukarıdaki ayeti örnek vererek, “miraç bu ayetin devamında gerçekleşmiştir” deniyor, peki neden Rabbim devamını yazmamış da Kur’an dışından bilgilerle öğreniyoruz namazın beş vakit emredildiği bu kadar önemli bir olayı, bunu lütfen iyice düşünelim.

Önce........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play