100 yıl evvelinden Cumhuriyet’in 100. Yılı ve sonrasına bakış -Kitap analiz ve tarihi kayıtlar-
Bu kitabı okuyunca İngiltere’nin neden büyük devlet olduğunu anlıyorsunuz. Osmanlı’nın son devrinden siyasetçi ve devlet adamı manzaraları içinizi acıtıyor. Yabancı bir devletin bu kadar kolay satılık insan bulması, devşirmesi çok acı. Yüzlerce istihbarat raporunda İngilizler lehinde ajanlık yapan, İngiltere’nin menfaatleri için çalışan, İngiliz ajanlarına bilgi veren pek çok isim yer alıyor. Mustafa Kemal Paşa ve Milli Mücadele hareketini yürüten milliyetçilere bakış açılarını görüyorsunuz. Mustafa Kemal’in, karşı istihbarat önlemlerini okuyunca dehasına bir kere daha hayran oluyorsunuz.
İngilizler üzerinde Bolşevikleri, Hindistan, Afganistan ve Arapları kullanarak yarattığı endişe dalgası ile Fransa ve İtalyanlarla yaptığı manevralar sonucu İngiltere’nin yalnız bırakılması stratejisi muhteşem.
İngilizler, Erzurum Kongresinden itibaren ulusal kurtuluş hareketini, ajanları vasıtasıyla takip ediyorlar. İstihbarat Binbaşı Noel; Mustafa Kemal ve arkadaşlarını tutuklamak üzere Elazığ Valisi Ali Galip, Kürt önderler Emir Ali ve Bedirhanoğullarından Celadet Ali ve Kamuran Ali’yi oldukça yüklü bir para ve teçhizatla Malatya’ya gönderiyor; ancak başarısız olunuyor.
Binlerce istihbarat raporuyla İngilizler hem İstanbul’u, hem de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının her adımını takip ediyor, bütün askeri hazırlığı, silah ve asker sayısını, Bolşeviklerle ilişkilerini, Anadolu’ya geçen subay ve paşaların isimlerini biliyorlardı. Özellikle Bolşeviklerle ilişkileri çok sıkı takip ediyor, bütün yazışmalar, görüşmeler raporlanıyordu. Özellikle Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşlarından yararlanan İngilizler, İstanbul ve Anadolu’da kurdukları istihbarat ağında binlerce Türk’ü kullandılar. Ajan olarak kullanılan bu Türklerin isimleri 100 yıl sonra açılan istihbarat arşivlerinde hala kod isimle belirtiliyor.
10 Ocak 1920 tarihli oldukça kapsamlı bir istihbarat raporunda bütün Anadolu’da Milli Mücadeleyi destekleyen; gazeteci/yazar, din adamı, zengin tüccar, toprak sahibi, hukukçu ve subaylar ile kolordu ve tümen komutanlarının listesine yer verilmiştir. Aynı raporda aynı şekilde Milli Mücadele karşıtları da listelenmiştir.
61’inci Tümen Komutanı Kazım Özalp’la Balıkesir’e gelen ve yanında Emrullah bey adında tercüman bulunduran ve kendini Bolşeviklerle iş birliğini görüşmek için gelen yetkili bir Bolşevik olarak tanıtan bir Rus’a her şeyi rahatça anlatıyor. Kazım Özalp, anılarında bu kişiyle yaptığı görüşmeyi de güzel güzel anlatıyor. Ancak İngiliz arşiv belgeleri, bu kişinin bir ajan olduğunu ve görüşmeyi İngiliz Askeri İstihbarat Şefi Tümgeneral Sir Thwaites’e rapor ediyor. Bu istihbarat sayesinde İngilizler, Kemalistlerin; Bolşeviklerin desteğine talip olmakla birlikte Bolşevik olmaya niyetli olmadıklarını öğreniyorlar.
19 Mayıs 1920 tarihli İngiliz istihbarat raporunda geçen bilgiye göre; İngilizlerin ellerine geçen 20’nci Kolordu Komutanına gönderdiği 12 Şubat 1920 tarihli telgrafta Mustafa Kemal; “iki hafta önce bana başvuran Bolşeviklere olumlu yanıt vermedim. Bu Bolşevikler İngiliz İstihbaratının gönderdiği ajanlardı.........© Dikgazete.com
