menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İfşa rüzgarı: Üzgünüm faile taze fasulye kalmamış

32 0
28.08.2025

Bir an evde mi ofiste mi bilmiyorum durdum dedim ki bir şeyler söylemeliyim. Her kadın bir şeyler söylemeli. Sosyal medyada paylaşımlara bakıyordum, ifşalar yine ifşalar, faillerin yanıtları, faillerin kadın arkadaşları, faillerin iş arkadaşları, sonra yine bir kadın, sonra yine bir açıklama ve döngü.

Suskunluğun döngüsü değil ama.

Parmaklarım şimdi klavyede tek tek harflere değiyor, aklımda tek bir şey var, ben bu yazıyı yazarken bir yerde bir kadın yaşadığı istismarı, şiddeti ve tacizi düşünüyor. Eline alıyor telefonu bırakıyor, emin olamıyor. Önünü ardını işin her faslını düşünüyor.

Sanırım bu yazıyı neden yazdığımı şimdi fark ediyorum, parmakları telefona giden ama yazmaya bir türlü cesaret edemeyen o kadınlar, kız kardeşlerim için yazıyorum. Herkes yazsın ve herkes konuşsun istiyorum. Bu çukurdan birlikte çıkacağız.

Türkiye’de her şey silikleşirken rengini tadını tuzunu kaybederken her dediğimiz şeyde kafamıza bir sopa vurulurken bir tek kadınların sesi daha gür çıkıyor, fark ettiniz mi? Herhalde yüzyıllardır yediğimiz o dayağın, o tepemize inen sopaların bizi artık korkutmaması.

Korku biraz da karahindiba gibi bir şey, birlikte üfledik dağıldı gitti garip hiçbir şeye benzemeyen o bitki.

Patriyarka da karahindibaya benziyor biraz. Nerede şimdi? Uçtu gitti mi?

Bir ayağa kalkışımız 8 büyüklüğünde bir deprem. Herkes bizi konuşuyor konuşacaklar da.

Çok uzatmayacağım bu yazıyı, dal budak salmayacak.

Bir önceki hafta aman ne olacak dedikleri fotoğrafçı ifşalarıyla başlayan süreci en başından beri takip ediyorum. Fotoğrafçılar, oyuncular, yönetmenler, müzayedeciler, eleştirmenler. Maşallah yüksek sanat tacizlerde baş köşeye oturmuş.

Dışardan her birimize ilginç gelen ve içinde yer almak istenilen dünyanın iç yüzü bu. Kendine Allah tarafından üstün bir yetenek, yakışıklılık vs. bahşedildiğini sanan o erkekler bir muktedir olarak karşısındaki kadını bir av olarak görebiliyor. Her şeyi yapmaya hakkı var, düzen onu koruyor, istediğini yapabilir. Yapmış da zamanında.

Ama gel gör ki bir ifşa kente düşen ilk bomba gibi, peşinden diğerlerini getiriyor. Hop her yer yangın yeri. Failler birden mimleniyorlar, görünür oluyorlar.........

© Diken