menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Brezilya'nın Oscar'ı kazanan darbe filmi ve yüzleşmediğimiz 12 Eylül

16 0
16.03.2025

1970’lerin Brezilya’sı, cunta dönemi, herkesin terörist denilerek yaftalandığı, gözaltına alınanlardan haber alınamadığı günlerin hikâyesi… Brezilya’ya ilk Oscar ödülünü kazandıran Walter Salles’in yönettiği ‘I’m still here’ işte bu öyküyü anlatıyor. İzlerken her şeyin bu kadar tanıdık ve çarpıcı olması bir Türkiyeli için rastlantı değil elbette. Asıl sormamız gereken biz ne zaman toplumsal travmalarımızla bu kadar sahici bir şekilde yüzleşeceğiz?

Üniversitede bir hocam “Çocuklar biliyorsunuz edebiyatımızda 12 Mart edebiyatı denilecek bir akım ya da bu konu etrafında eserler üretildi ama ne yazık ki 12 Eylül’le bu kadar yüzleşemedik” demişti.

Yine bir arkadaş ortamında yazarların aidiyet ve kimlik bunalımlarını ideolojik bir zemine oturtamadığından veyahut 12 Eylül gibi bir ana çatı altına toplayamadığını konuşmuştuk.

12 Eylül veya darbe teması sanatçılarımızda hep kopuk kopuk ara ara ortaya çıkan bir hayalet gibi.

Semptomlar tedavi edilemediği için tam anlamıyla hayatımızdan çıkamıyor. Köklü ve toplu bir yüzleşme için bir araya gelemediğimizden rafa da kaldıramıyoruz. Sivil toplumun bile yüzleşme konusunda sanattan daha gayretli olduğu söylenebilir. En azından işkence görenler, yakınlarını kaybedenlerin anıları bir şekilde sözlü tarih kapsamında kayda alınabildi.

Ama bu yazının konusu tabii ki Türkiye’de olanlara şaşırtıcı derecede benzer bir hikâye anlatan ‘I’m still here’.

Brezilya’da 1964’te başlayan askeri dikta rejimi (cunta) 1985’e kadar sürdü. 1971’de eski işçi partili vekil Rubens Paiva bir gün evinde ordu mensuplarınca gözaltına alındı. Ailesi Rubens’ten bir daha hiç haber alamadı. Öldüğüne emindiler ama bunu ispatlayamadılar.

Film gözaltı kısmına........

© Diken