Yenikapı Kahvesi, edebiyat, aşk ve dostluk üzerine
C. HAKKI ZARİÇ
Kahvehaneler edebiyatımızda öteden beri önemli mekânlar.
Yazarlarımız, şairlerimiz, sanatçılarımız bir araya gelerek kendi disiplinlerinden konuşmalar yaptığı, kitaplar tanıttığı gibi, oyunlar da oynandı bu kahvelerde.
Üniversite öğrencileri, hocaları ve okurların da ilgisini çekti kahveler.
Kimi dergicilerimiz zaten bir yönetim yeri tutmak ve kira ödemek gibi ‘bütün mümkünlerin kıyısında‘ yayın yaptığı için, kahveleri bir çalışma mekânı olarak kullandı. Rıfat Ilgaz, Meserret Kahvesi’nde Yürüyüş‘ün tashihlerini yaparken belki de yan masada Neriman Hikmet de Yeni Edebiyat’ın tashihlerini yapmak üzere ağır çantasını sırtından indiriyordu.
Bu kahvelerin belki de en ünlüsü Küllük’tü. Yıllar içinde nesilden nesile aktarılan bir birikim ve aktarımla Küllük hem kahve olarak hem de tek sayı yayınlanmasına karşın edebiyat tarihimizdeki yerini koruyan Küllük dergisiyle adından söz ettirdi.
Bazı kahveler yazarın adıyla, bazı yazarlarımızın adı da kahveyle anıldı. Orhan Kemal deyince aklımıza İkbal Kahvesi’nin gelmesi, bir yerde Orhan Kemal’in adresi olarak İkbal’in kabul edilmesi bizi şaşırtmadı.
Genç yazarlar ve şairler de bu kahvelere gidip geldiği, müdavimi olduğu gibi kendi oturacakları kahveleri de bulup kuşağını temsil etme ağırlığına erişti.
Adnan Özyalçıner ile Onat Kutlar’ın bir gecenin sabahında bulup çay içtiği Yenikapı Kahvesi 1958 ile 1964 yılları arasında kendi kuşaklarının ve 1960 kuşağının uğrak yeri oldu. Açıkçası kaynaklarda Yenikapı Kahvesi pek yer etmedi.
Yıllar içinde konuşup aklımın bir yerinde tuttuklarımla değil, kısa bir oturumla tekrar anlatmasını rica ettim Adnan Özyalçıner’den; Yenikapı Kahvesi’ni. O yılları, yaşadıklarını ve gözlemlerini anlattı.
Yenikapı Kahvesi’ne bir girizgah olarak okunabilir anlattıkları. O anlattı bana da düzenlemek kaldı. Aşağıda Adnan Özyalçıner’in 4 Eylül 2025 tarihinde anlattıklarını aktarıyorum. Bazı isimler ve olaylar hakkında dipnot gerekebilir, koyabilirdim ama açık kaynaklarda hepsi yer alıyor.
a dergisi hayatımızın ve edebiyatımızın önemli aşamalarından biri, yeni a dergisi bir ısrarın ve karşı gelme geleneğinin önemli bir yapı taşı. Bir kuşağın yazdığı ve serpildiği yıllarda gidip geldiği Yenikapı Kahvesi’nin edebiyat tarihimize katacağı çok şey olduğunu düşünen ve bunu kabul edenlerden biri olarak sözü Adnan Özyalçıner’e bırakıyorum. Aşağıdaki satırlar Adnan Özyalçıner’in dedikleridir. Ara başlıklar bana aittir.
Onat Kutlar’la biz Beyoğlu’ndan yürüyerek Eminönü’ne, Eminönü’nden de sahil boyunca yürüyerek Yenikapı’ya geldik. Deniz havası falan epey açılmış olmalıyız ki “Ya burada çay içecek falan bir yer var mıdır?” diye bakışırken ışığı yanan yeri gördük Orası bir kahve olmalı diye düşündük ve gittik girdik içeriye.
Benim gözüme tavandan sarkan kuş........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d