Furkan Karabay'a açık mektup
Furkan, duruşmanın sonucunu beklerken, bir yandan da işlere dalmış olmanın ağırlığı birikiyordu omuzlarımda. Belki de bir arkadaşımdan armağan bu dizeler aklımda kalmış: “Bir gün şiir okumanın cezası altı gün çalışmaktır”. İçerideki insana fiyakalı iş yükünden bahsetmek acı verici. Orada mahkeme heyetine kendini anlatmak zorunda kalan bir gazeteci, haberin ve sözün ahlakıyla cümle kurarken, masa başında çalışıyor olmak, imla kılavuzu kurcalamak ya da arka kapak yazısı yazmak ne kadar hayata dair emin değilim.
Olmuyor bazen, olmayan bu şeylerin insanın kalbini kırdığına kuşku yok. Duruşmadan önceki gece ne düşündün bilmiyorum, tanış bir gardiyan mazgalı açıp sana bir şey söyledi mi, avukatın çıkacağın üzerine umut verdi mi ya da hiç olmaman gereken duvarların ardında biriken sorulara yanıt verebildin mi? Mahkemenin akşamında deri ceketini giyip evine gideceğini düşünmüştük, loş maltalarda yürüyüp hücrene dönmenin sessizliği doldu içimize.
İnsan bekliyor Furkan, beklerken bahaneler buluyor kendine. Durup dururken bir sigara yakmak istemesi bundan belki de, boşlukla baş edememesinden, kalkıp bir çiçeğe su vermek gibi dolaşması kendi içinde, ne bileyim hiç anlamı ve gereği yokken bir arkadaşını araması, pencereden bakması, İrfan Yalçın’ın romanlarını tekrar okumak için kitaplığında volta atması…
Birikmiş volta borcun mu var bu memlekete Furkan?
İttihatçılar da Hasan Fehmi beyin yazdıklarını beğenmemişti. Galata Köprüsü’nün üstünde upuzun yatıyor hâlâ.
Hasan Fehmi beyin haber yazma özgürlüğünün olmadığı bir memleketin kalbinde vurdular Hrant’ı.
Metin Göktepe arkadaşımdı Furkan…
Hakan Tosun’la tanışmış olsaydım keşke…
Hicri İzgören bir renkli insan Furkan. Geçen yıl İlhan Sami Çomak tahliye edildiği saatlerde gözaltına alınmıştı. Hapishanede gazeteci popülasyonu olduğu gibi bir şair popülasyonu da var. İlhan’ın çıktığına sevinemeden Hicri’nin gözaltına alınmasına üzülmüştük.
Hicri İzgören’in Suç Duyurusu kitabında ‘Kan Renginde’ başlıklı bir şiir var. Bu şiirinin ilk bölümünün son iki dizesini yolluyorum sana:
Her köşebaşında kimlik soruyor benden
Açıp yaramı gösteriyorum
Neyse ki o gün tutuklanmadı Hicri ama bırakıldığından beri her hafta karakola gidip imza veriyor. Yolda görüp, “Abe nereye gidiyorsun?” diye soranlara “İmzaya gidiyorum” diyor ya, insanlar onun kitap imzalamaya gittiğini düşünüp nerede, hangi kitabevinde imza atacağını merak ediyor. Meraklısı için not düşelim Furkan, Hicri İzgören yaşadığı Diyarbakır kentinde her pazartesi günü imzaya gidiyor ama kitabevinde değil, karakolda veriyor imzasını.
Geçen hafta bir duruşması........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon