Ramazan münasebetiyle Bahçe kapalı
BEHZAT ŞAHİN
Millet Caddesi, bildiğin fast-food cenneti olmuş. Özellikle Yusufpaşa-Çapa hattında kalan bölüm. İlk kez geçtiğimden değil ama her geçtiğimde -nedense- şaşırarak ilk kez görmüş gibi seyrediyorum.
Fast-food ile aram olmadığından da olabilir, buradakiler bildiğim markalar değil. Beit, Tayba… Sıra sıra. Hepsi cadde üstünde, büyük, albenili tabelaları var. Meraklısına duyurulur.
Ben kendi merakıma binaen buralardayım. Sokak arasındaki o minicik tabelayı görür görmez tanımış, not almıştım. Üstelik tramvaydaydım, anlık bir geçiş sırasında fark etmiş, uzakta kalmasına rağmen tabelasını okuyabilmiştim. Seçici hassasiyet işte.
Dış cephesindeki yemek fotoğrafları mutfaklarıyla ilgili çok şey vaat ediyor. Ama gittiğim gün son akşamlarıymış, meze sayısını az tutmuşlar. Neyse ki sadece bir aylığına, Ramazan dolayısıyla kapatıyorlar. Bayramın birinci gününden itibaren yeniden açıklar. Bir de kandillerde kapatıyorlarmış. Seçim günleri de tabii.
Bahçe Restaurant, Fatih, Molla Gürani Mahallesi, Oğuzhan Caddesi’nde. Fındıkzade Tramvay durağına çok yakın. Kolay fark edilen, yoldan geçene gel diyen bir yer değil. Müşterilerinin tamamına yakını müdavimlerden oluşuyormuş. Benim gibi münferitlere giriş kattaki boş masalardan biri gösteriliyor zaten. Severim bu tarzı; parasıyla değil, sırasıyla.
Girişte, hemen solda meze dolabı karşılıyor. Yanında fıçı biranın da servis edildiği banko. Onları geçince daralan salonun sağındaki ikili masadan sonra dörtlü masalar arkaya doğru genişleyen alana sıralanmış. Zaten toplam dokuz masa var, öyle büyük bir yer değil. Bu bilgiyi alt katı görmeden önce veriyorum tabii. Meğerse…
Girdiğimde dört masada 10-11 kişi oturuyordu. Arkalardaki boş dörtlü masaları gösterdiler. Ama pek havadar değil, girişteki ikili masaya yöneldim. Kapı açıldığında taze hava alıyor.
Bira tek marka. Soluklanma birası olarak malt tercih ettim. Uzun yürüdüm, susamışım.
Önümdeki masada dört kişi var. İçlerinden biri daha çok telefonda. Arapçayı andırsa da aşina olduğum dillerden değil. Diğerleriyle kırık Türkçesiyle konuşuyor. Onların arkasındaki masada üç kişi, sondaki masadakilerle iletişim halinde ama sanki ağız dalaşı da var. Sondaki masadan birinin dili dolaşıyor,........
© Diken
