menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

YAHUDİLER NEDEN GÜÇLÜ -3-

17 0
26.01.2025

Bir önceki yazımın davamı niteliğindedir bu yazım. Önceki yazıyı okuyanlar konunun serencamını hatırlayacaklardır. II. Dünya Savaşından sonra dünyayı Hegel diyalektiği çerçevesinde tez-antitez kavramları çerçevesinde kapitalist ve kominist olarak iki kutuplu olarak inşa eden Yahudiler, devletleri bir şekilde kendi istekleri doğrultusunda davranmaya zorlamışlardır. “Paraya hâkim olan üretime, üretime hâkim olan ülkeye hâkim olur” mantığı ile ülkelerin para arzını hakimiyetin tamamen kendilerinde olduğu faize ve borca dayalı para sistemi üzerine kurmayı başarmışlardır. Bunu yaparken de her ülkenin merkez bankasına ya doğrudan kendileri veya yerli işbirlikçileri aracılığıyla ortak olmuşlardır. Bugün ABD merkez bankası FED tamamen Yahudilere aittir. Aynı şekilde dünyadaki diğer birçok merkez bankası da ya bunlara aittir veya hemen her merkez bankasında Yahudilerin veya yerli taşeronlarının imtiyazlı hisseleri bulunmaktadır. Bu sayede Yahudiler, ülkelerin kendi para arzlarından dahi para kazanmakta ve ülkeleri izlemeyebilmektedirler. Bütün merkez bankalarının bağlı olduğu yer ise bankacılık hususunda standartların belirlendiği yer olarak da bilinen İsviçre’nin Basel kentidir.

Ülkeleri izleyen ve ülkelerin kendi para arzlarından dahi para kazanmaya devam eden bu şeytani akıl, sadece ülkeleri izlemekle de yetinmezler. 1960’lı yıllardan itibaren elektronik ve kartlı ödeme sistemlerini de piyasaya sürerler. Bu sayede genel olarak devletlerin ticaret durumunu izleyenler, artık bireysel olarak insanların harcama eğilimlerini de görmeye ve buna uygun politika geliştirmeyi de başarırlar. Bunu yaparken de kendi PR’larını yapmaktan da geri durmazlar. Nakitsiz toplum hareketi gibi organizasyonlar kurarak, ülkelerin kayıt dışılığını bitirerek vergi gelirlerini arttırmak veya insanların para taşıma mecburiyetinden kurtulmalarını sağlamak gibi masum gerekçelerin arkasına sığınırlar. Ancak her ne kadar görünüşteki sebep bu olsa da gerçekteki sebep bireylerin harcamalarını kontrol etmek, tüketim kalıplarını öğrenmek, onların nerede ve neye para harcadıklarını görerek buna uygun politika geliştirmektir. Bu sayede insanlığı kontrole bir adım daha yaklaşmış olmaktadırlar. Bugün dünyada küresel çapta faaliyet gösteren Visa, Mastercard, UnionPay gibi elektronik ödeme sistemlerinin ’i doğrudan bunların elindedir. Nakitsiz toplum hareketinin arkasında da başta Rockefeller olmak üzere........

© Denge


Get it on Google Play