menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CİMRİLİK RÜYAYA BİLE YANSIMIŞ

5 0
10.01.2025

Çocukluğumuzda ve lise yıllarımızda çok yürürdük. 5-10 km mesafeleri yüklü yüksüz, yokuş -iniş demeden yürürdük. 5-10 km mesafeli yerlere sırtımızda ve omuzumuzda yük taşımacılığı da yapardık. Köyümüz ile mezramız arasında yaklaşık 7 km yokuşlu yol var. 80'li yıllarda mezradaki evimizi yakmışlar. O zamanlar ortaokul öğrencisiydim. Yanan evi yeni baştan inşa etmiştik. İnşaatın çatısının malzemeleri ile çatısının malzemelerini; merdeğini, çaplomasını, tenekelerini omuzlarda taşıdığımızı gün gibi hatırlıyorum. Kumunu çakılını bir kaç km aşağıdaki dereden sırtımızda taşımıştık. Sadece çimentosu ve demirini araba ile inşaat alanına yakın yere getirdik. Zira inşaata kadar uzanan araba yolu yoktu

Bu yürümelerimiz şehre giderken de devam ediyordu. Köyümüz Tonya'ya 9 km uzaktadır. 7 sene okudum Tonya'ya giderken 7 defa arabaya bindiğimi hatırlamıyorum. Halkımızın çoğu da araba parası vermemek için yürümeyi tercih ediyordu. Dolmuşa binmek zenginlik emaresiydi, şimdi ise dolmuşa binmek fakirlik emaresi haline gelmiştir. Günümüzde hangi zengin adamın dolmuşa binebildiğini görebilirsiniz ki? Şaşarım böyle mütevazı insanlara!!!

1985 yılıydı. Hafta sonu dershaneye yazıldım. Her hafta cuma günü öğleden sonra İskenderli Beldesi'nden benzinli minibüse binerek Beşikdüzü'ne iniyordum. Oradan da Trabzon'a geçiyordum. Beşikdüzü beldemize mesafesi 17.7 km görünmektedir. Bir cuma günü kar yağmıştı, yollar kapalıydı. Ama ben o gün yola çikmalıydım. Cumartesi dersler erken başlıyordu, derslere katılmalıydım, derslerden geri kalmamalıydım. Araba olmayınca o yolu tek başına yürümeye karar verdim. Yol buzlu ve kaygandı. 4 saatlik bir yürüyüşten sonra Beşikdüzü'ne vardım. Şimdi........

© Denge


Get it on Google Play