menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ankara-Bakü İlişkisi Neden ABD-İsrail İlişkisine Benzemeye Başladı?

16 0
09.01.2024

Gazze savaşı bize bir kez daha gösterdi ki ABD-İsrail ilişkisinde, artık büyük ortak küçük ortağa sözünü geçiremiyor.

Süper güçlerin büyük güç rekabetinde, görece daha ufak güçlere mahkum kalabilmesi görülmemiş bir durum değil.

Ancak ABD-İsrail ilişkilerinde denge öylesine bozuldu ki, İsrail zaman içinde Amerikan toplumunda sağladığı nüfuz alanıyla ülkenin iç siyasetinde etkin bir aktör olarak seçimlerin gidişatında fark yaratmakla kalmayıp Washington’ın dış politikasını da artık rehin alma, hatta belirleme noktasına geldi.

Çok benzer bir ilişki yapısını, yakınlıklarını “bir millet iki devlet” mottosuyla açıklayan Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde de görüyoruz.

1948 yılında kurulan İsrail, ABD’den sağladığı destek olmasaydı belki de zor ayakta dururdu. Güç dengesini lehine çevirmesi yarım asır aldı.

Azerbaycan, Sovyetler Birliği’nin dağılmaya yüz tutmasıyla 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti. Bakü’nün Ankara’yla arasındaki güç dengesini lehine çevirmesi için çeyrek asır yeterli oldu.

Diplomatik temsilciliklerini açana kadar, az sayıdaki Azerbaycan diplomatının Türk büyükelçiliklerindeki odaları kullandıkları günler elbet geride kaldı. Dağlık Karabağ savaşı sürerken Azerbaycan’dan çıkan petrolü Ermenilere satan Azerileri de bugün elbet kimse hatırlamak istemez.

Baba-Oğul Aliyev’leri Takdir Etmek Gerek

Aslında elbet gönül, zengin doğal gaz ve petrol kaynaklarıyla Azerbaycan’ın, Kafkasların Norveç’i olmasını isterdi. Bırakın demokratik bir sistem kurgulamayı, refahın adil bölüşüldüğü bir düzen de hiçbir zaman hedeflenmedi.

Ancak Bakü’yü bazı konularda alkışlamak gerek. Her şeyden önce Bakü, Rusya gibi bir enerji deviyle boy ölçüşemese de, yine de alternatif bir enerji kaynağı ve sonuçta bir rakip olarak Kremlin’i çok iyi idare etti.

Bağımsızlığın ilk yıllarında Türkiye’den giden, alfabeden, sokak adlarına, bürokrasiden, danışmanlara, Rus etkisini biran önce sıfırlama taleplerine direndi. Böylece Rusya’nın olası hışmından kendisini korumayı başarabildi.

Petrol ve doğal gaz gelirleriyle ordusunu güçlendirerek, sabırla doğru zamanı beklemeye başladı. Bu arada yumurtaları tek bir sepete koymak yerine, Türkiye’nin yanı sıra, İran düşmanlığı ile Azerbaycan’a yanaşmaya çok hevesli İsrail’in askeri teknolojisini alarak da akıllılık etti.

Kimilerine göre sadece yıllar içinde değil, son olarak 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nda da Türkiye’nin verdiği destek olmasa, Bakü bugünkü askeri üstünlüğünü sağlamakta çok zorlanırdı. Her hal ve karda Türkiye doğru olanı yaptı ve Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı geri alması için elinden geleni esirgemedi.

İkinci savaştan sonra Ermenilerle anlaşma zemini bulamayan Bakü, 2023 Eylül’ünde Karabağ’a son bir askeri müdahale ile oradaki yönetimin kendini feshetmesini sağlayıp bir anlamda 30........

© Daktilo1984


Get it on Google Play