Savaştayız! Hangi savaş bu?
Temmuzun ilk haftası geldiğinde, içimde kapanmaz bir yara, yeniden yeniden kanamaya başlar.
Ortaçağda değildi. 2 Temmuz 1993 günüydü. Henüz İslam dünyasından, Arap yarım adasından, Afganistan, Pakistan ve dünyadaki çatışmalı bölgelerden 10 milyon kaçak savaşçı ülkemize yerleşmeden önceydi.
Türkiye Cumhuriyeti’ndeydi. Laik, demokratik ve hukuk devleti olduğunu sandığımız Türkiye Cumhuriyeti’nde. Sivas’ta...
“Cumhuriyet, Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak”, “Ya İslam ya ölüm”, “Dinsizleri gebertin” diye haykıran, şeriat yanlısı yobazlarca başlatılan, sekiz saatin sonunda katliama dönüşürken o gün orada devletin ateşe, aleve ve yobazlara teslim ettiği, sadece Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılan, folklor ekibinin çocukları, yazarlarımız, şairlerimiz değildi. Yok edilen hukuk devleti anlayışı, yaşama hakkı, çağdaş uygarlığın değer yargıları, Cumhuriyetin temel ilkeleriydi.
O gün orada katledilen 33 canımızın 4’ü 18 yaşından küçüktü. 7’si 18 yaşındaydı, 13’ü yirmili yaşlarındaydı.
Suçlular, azmettirenler, körükleyenler, göz yumanlar, katilleri kollayıp koruyanlar, cezasızlıkla ödüllendirenler o gün bugün hesap vermedi. Bu hesap verilmedikçe 2 Temmuz yarası kanayıp duracak.
***
Farkında mısınız, harıl harıl savaştan söz ediliyor, söz ediyoruz.........
© Cumhuriyet
visit website