Kaburga sohbetleri
Çevremizi, içimizi dışımızı, “omurgasızlar” sarmışken ben bir kaburgamı kırmışım lafı mı olur!
Şu son 15 gündür bana, “Kaburganı kırmışsın, geçmiş olsun” diyenlere şu yukarıdaki tümceyle yanıt veriyorum. (Bu arada her geçmiş olsun diyen kendi kaburga kırığını anlatıyor. Toplasanız ciltler dolar!)
“Omurgasızlar” dediğim, anladınız elbet, dönekler, çarkıfelekler, fırıldaklar, saray soytarıları, “evet efendim, sepet efendim”ciler ve daha neler neler...
“Omurgasızlar” yani giderayak belediye kasalarını boşaltmakla kalmayıp milyarla borç takan belediye başkanları. Omurgasızlar, yani ilkesizler, çıkar uğruna taşı toprağı, ülkeyi satanlar. Ülkede idam cezası kalktığı halde önündeki dosyayı imzalamayarak hapsettikleri komutanları idama mahkûm edenler. İş kazalarında, insan kaynaklı afetlerde cezayı hak edenlere ceza vermek yerine, tutup o suçluları ödüllendirenler. Fotomontajlarla, uyduruk sahte haberlerle kişileri ve kimi partileri zan altında bırakanlar. Hepsini yazmaya kalksam bu listenin sonu gelmez.
Omurgasızlar ortalıkta cirit atarken bir kaburga kemiği nedir? Gelin görün ki insanın başına gelince...
Kaburga kırığının acısı sonradan çıkıyor. Her nefes alışta........
© Cumhuriyet
visit website