Bugün bayram! Sevinmek bedava!
Çocukken İzmir’de sokakta oynamanın tadını sonuna dek çıkarmış bir kuşaktan geliyorum ben... Mustabey’de, Gül Sokak bizim egemenliğimizdeydi. Biz dediğim, Küçük Ayşe, Büyük Ayşe, Mirella, Nazan, Ömür, Evelyn, Gabi, Turgut, Barbaros, Aydın, Stanley, Fahri, Enis... Sokağın bir ucundan ötekine fırlatılan “yakan top”, tüm mahalleyi kapsayan saklambaç, bir tekmeyle havalanan muço... (Bilmeyenlere: muço, boş konserve kutusu demek!)
Ama bayram geldiğinde, hele ilk gününde bu egemenliğe derhal son verilirdi. Çünkü herkes, yani tüm çocuklar el öpmeye büyüklere ziyarete gitmek zorundaydı... Bizim aile de doğru Karşıyaka’ya... Neyse ki o el öpmelerin sonunda ya minik bir hediye ya şeker ya da 3-5 kuruş gelirdi, artık kime ne düşerse... Düşmeyen tek şey, günün sonundaki bayram sevinciydi. Büyükler Zeki Müren’le efkârlanıp, Müzeyyen’le coşarken, biz çocuklar akşam yine sokakta buluşur, bayram ganimetlerini paylaşırdık!
O günler çok gerilerde kaldı. Ah nerede o günler diye nostalji labirentlerinde kaybolmayacağım. Değişmeyen tek şey değişim! Sadece çocuklara, torunlara arada “bayram” kavramının sevinç, birlik, beraberlik, sevgi, saygı ve dayanışmayla ilgili olduğunu hatırlatsak bile bence o bile kârdır.
Bu bayram benim aklım ve yüreğim yine hapiste........
© Cumhuriyet
visit website