Hızlandırılmış ‘müfredat’
MEB, 1950’den sonra cumhuriyetin devrimlerini, devrimci sözcüğünü bile kapıdan sokmamaya çalıştı. Bakanlığın başına kim geçse, öncelik aklıbilimi önceleyen eğitim olamadı. Milliyetçiliği babasının bostanıymış gibi kullananların kimi Darwin’e, kimi kızların etek boyuna takıldı. Her milliyetçi hükümetin, milliyetçi “müfredat”ı vardı. Ders kitapları iktidar çizgisizindeki yazarlar için ballı kazançtı. Bana göre 12 Eylül, MEB’yi “darp eden darbe” değildi; çünkü kancayı laik eğitime, Atatürkçü öğretmenlere, aydınlara takmıştı.
12 Eylülcülerin de “yeni müfredat”ı vardı. İngilizceden kimyaya… İçerikleri öğretim birliğini yaralayan din kültürü ve ahlak bilgisi ile vatandaşlık bilgisine dek bütün ders kitaplarına Atatürk’ün fotoğrafı, gençliğe seslenişi ve İstiklal Marşı yerleştirildi. Cumhuriyetin devrimlerini “Atatürk ilke ve inkılapları” diye maskeleyen, din dersini zorunlu kılan “müfredat”a uygun kitaplarla devlet okulları imam hatipleşmeye başlamıştı.
1997/98 öğretim yılında eski hamamda eski tasla başlayan 8 yıllık kesintisiz ilköğretim bile devrimci atılımdı. Ne ki laiklik gibi bir yapım hatası vardı; aya güneşe göre milliyetçilikle muhafazakârlığa ayar veren iktidarlar 8........
© Cumhuriyet
visit website