AK Parti kara parti
Artık çok eskimiş bir eski dostum, eskimemiş bir eski dostuma Avrupa Birliği’ne girmeyi kafasına koyduğu için başlangıçta AKP’yi desteklediğini söylemiş. AKP kurulduğu sırada üçümüz de aynı gazetede çalışmaktaydık.
Aynı şeyi bana söylediklerinde ben şöyle derdim: “Lan oğlum, bir dernek düşünün ki o derneğin bütün kadınları denize bikini ile girmekteler, sizinkiler derneğin kapısına çarşaflı kadınlarla dayanıyorlar. Kapıcı ‘N’olamaz!’ deyince de ‘Bizim kadınlarımız namusludur, bikini giymezler!’ diye kasalıyorlar ve kostaklanarak geri dönüyorlar.”
Biraz önce televizyondan öğrendim: 14 Ağustos 2001 günü kurulan parti 23 yaşına girecekmiş. Bu cenaze törenine, 16 Eylül 2001 günü Hürriyet Pazar’da yayımlanan “AK Parti’nin Kollektif Aklı” yazımla kutlamaya katılacağım:
[Franz Kafka’nın “Değişim” adlı romanının kahramanı Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendini hamamböceği olarak bulur.
Bizim teokratik devlet mecnunu, şeriat düşkünü, ümmet meftunu, Arapperest siyasal İslamcılarımız da tıpkı Gregor Samsa gibi, bir sabah uyanınca kendilerini “muhafazakâr demokrat” olarak bulmuşlar.
“Bulmuşlar” diyorum, çünkü bu değişimin herhangi bir tanığı yok. Kendi sözleri. Kendi sözleri olunca da, sabıkaları olduğu için, inanmak biraz zor. Kimse kendilerinden değişmelerini istemedi. Çok önemli bir nedeni olmalı ki, ağır suç işledikleri için yıllarca hapiste kalmış sabıkalılar gibi “Biz değiştik!” diyorlar.
R.T. Erdoğan&Arkadaşları’nın değişip değişmemelerinin aslında beni ilgilendirmemesi gerekir. Ne var ki, Cumhuriyet ve başta laiklik olmak üzere cumhuriyet ilkelerini içlerine sindirmeleri hem kendilerinin hem de ülkenin yararına. Bu nedenle, değişim bu bağlamda ise, buna kayıtsız kalmam olanaksız.
Bu konuda düşünmeyi........
© Cumhuriyet
visit website