Filistinlilerin trajedisi
kinci Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından soykırıma uğrayan milyonlarca Musevinin trajedisi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Müslüman Filistinlilerin trajedisine dönüştü.
Avrupa’da soykırıma uğrayan Museviler bir devlet kurmak istediler ve Britanya’nın da desteğiyle, ağırlıklı olarak Müslüman ve Arap olan Filistinlilerin yaşadıkları toprakları seçtiler ve bu topraklarda İsrail’i kurdular.
Oysa bu topraklarda Musevi nüfus binlerce yıldır bir azınlık idi. Antikçağda bu topraklarda Müslümanlardan önce Musevilerin yaşamış olması olgusundan yola çıkılarak, antikçağ referansıyla, İsrail devletinin kurulması sağlandı.
Bugün devletler antikçağ referansları ve temelleri üzerine kurulacak olursa yeryüzündeki bütün sınırların altüst edilip yeniden çizilmesi gerekirdi. Bu ölçütün günümüzün uluslararası hukuku açısından saçma ve tamamıyla insanlık dışı olduğu açıktır.
Günümüzün uluslararası hukuku açısından, antikçağ referanslarıyla birlikte, “kutsal topraklar” ve “vaat edilmiş topraklar” gibi dini söylemlerin de, devlet kurma ve sınır çizme ölçütleri içinde yer alamayacağı açıktır.
Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın olağanüstü koşulları ve Musevi soykırımının insanlık tarihinin en büyük soykırımı olması nedeniyle, Birleşmiş Milletler’in ve dünya devletlerinin çoğunluğunun........
© Cumhuriyet
visit website