Kitap dünyamızın aydınlık yüzü: Ali Uğur
1964’te, Sartre’ın beş kitabıyla yayına başlamış (Nobel Dizisi), yenilikleri, ilkleri, ilkeleriyle yayıncılığımızın anıtlarından biri olmuştu Cem Yayınevi. 1982’de kurucusu Oğuz Akkan’ın ölümünden sonra omuzladığı yayınevinin kültürümüze katkılarını yıllarca çoğaltarak bayrağı yükseklere taşıyan Ali Uğur’u, 4 Nisan günü kaybettik.
1987 başıydı. Cezaevinden çıkmıştım ve İstanbul’un yabancısıydım. Zaman zaman yazılarımı yayımlayan Günümüzde Kitaplar dergisinin yönetmeni Atilla Özkırımlı, Akademi Kitabevi’nden ödül alan Kardelen’i dosya halindeyken okudu ve sevdiğini, söyleyerek müjdeyi verdi: “Ali’yle konuştum, Cem Yayınevi’nde basılacak romanın.”
Mutluluğum, ertesi gün buluştuğumuz yayınevinde Ali Uğur’la tanışınca daha da çoğaldı. Mülkiyeli bir 68 Kuşağı delikanlısı idi tanıştığım.
Dosyamı dizgiye vermesi, göz atmam için dizilmiş kitabı bana vermesi, düzeltip götürmem, “Düzeltmenim olur musun” demesi ve “Evet”im, Kardelen’in basılması, ilk imza günlerim, ilk söyleşilerim, romanımın çok sevilip yeni basımlar yapması, yayınevinde editörlüğe başlamam, ikinci romanım Turnalar’ın basılması, yeni bir kimlik (yazarlık) yeni bir meslek (yayıncılık)........
© Cumhuriyet
visit website