Şahsıma mektuplar (32) O-kullarım!
Eylül ayıyla beraber şahsımı tarifsiz bir heyecan sarar. Okullarımı düşünürüm... Ahhh o kullarım!
Yıllardır her tarafından çeke çeke bir türlü tam istediğim kıvama getiremediğim okullarım!
Aslında hayli yol aldım ama kindarlıkta zayıfız. Kin dozunu yükseltiyoruz, yükseltiyoruz, bir yerde iş sakinleşiyor!
Hiçbir öğrenci aç kalmasın, kinle besleyelim diyoruz! Gofretle besleneceklerine nefretle beslensinler diyoruz!
Yine de istediğimiz gibi şekillenmiş, kinlenmiş bir nesil üretemiyoruz!
Dışarıdan getirdiklerimizle nasıl bir çatışma üretilir, ona bakıyoruz. İthal mahsulleri ofisimiz son bir hamle yaptı. Sonuçlarını bekliyorum.
Öğretmenleri özenle seçerek tezgâhtan yani tarikattan geçirip aldığımız halde içlerinde “bilimsel üretim” demeye kalkan çürükler çıkıyor. O yüzden mülakatla alacaklarımızı önce özel bir teslimiyet eğiminden geçirmek daha verimli olacak.
***
Öğretmenleri kendi içinde bölmemiz de iyi oldu. En alta ücretliler diye bir sınıf koyduk. En üste başöğretmenler dedik. Ücretliler köle usulü çalıştığı için inşallah aynı usulde çocuklar........
© Cumhuriyet
visit website