Atatürk'süz kalmayın
Ben Atatürk’ü çok sevdim. Hırka-i Şerif’te otururduk. Birbirine çok yakın iki camimiz vardı. Ezan birinde biter, ötekisinde başlardı. Annem seccadesini yayar, beni yanına çağırır. Ve duvarımızda tek asılı fotoğraf olan Atatürk’ü göstererek: “Bak bu ezanların sesi var ya... Hah, hah işte onu bu adama borçluyuz” derdi. Ben böyle büyüdüm. Ve giderek Mustafa Kemal Atatürk bende bir sevgiden ve saygıdan öte bir sevda oldu. Atatürksüz kalmadım.
SİZ DE ATATÜRK’SÜZ KALMAYIN...
Hawaii Adası’nda bir resim galerisini geziyorum. Salvador Dali’nin orijinal üç tablosu da sergileniyor ve satılık. Resimlerini çok severim. Benim için bir Picasso değilse de Dali bir başkadır. Birinin fiyatı 14 bin dolar. Bende var 4 bin 500 dolar. Perran’la kocası Koral yanımda. “Ne kadar para var yanınızda” diye sordum. Zaten kısa süre sonra Türkiye’ye döneceğiz. Çok paraya gereksinimiz yok. Öderim dönünce. Bendeki parayla toplanınca 13 bin dolar etti. Döndüm yeniden galeriye. Adam Nuh dedi, peygamber demedi. Bin dolar inmedi. Alamadım tabloyu. Döndük İstanbul’a. Aradan bir ay geçti geçmedi, gazetelerde bir haber: “Hawaii’de sahte Dali resimleri yakalandı...” Hiç böyle bir şey duydunuz mu? Dolandırıcılığın kapısından döndük. 14 bin dolar uçup gidecekti. Bilmeden de duvarımda sahte bir Dali asılı olacaktı. Ucuz atlattık...
Bu işten ucuz kurtulduk da öteki öyle olmadı. Bizim Yaman, “Arkadaş ta Hawaii’ye kadar gelmişim, bir........© Cumhuriyet
visit website