‘Bizim ev’
Uzun yıllar sosyal medyadan uzak durdum. Hakkımda açılan pek çok sahte hesapla uğraştım, yargılandım. Sonunda bir teklif geldi bana. Hiçbir yandaş kanala çıkarılmadığım için, kendi kanalımı kurma teklifini kabul ettim. Böylece sahte hesaplar da boşa düşmüş oldu. “MÜJDAT GEZEN İLE BİZİM EV” YouTube’da umduğumuzun çok üstünde izlenir oldu. Çoktan 22 milyon (22.000.000) izlenmeyi geçmişiz. İyi oldu galiba.
Görmüyorlar diye çalar mısınız?... Vamık amcam dört dil bilirdi. Yaşamının büyük bir bölümü gezilerde geçmiş. O nedenle yabancı dostları ona Gezen Vamık derlermiş. Soyadı kanunu çıkınca dedem “Okuş” soyadını aldığı halde, amcamla babam “Gezen” soyadını almışlar. Yıl 1970, ilk arabamı almışım. Amcamla bir yere gidiyoruz, şimdi tam anımsamıyorum. Gece geç vakit eve dönerken ben direksiyondayım, amcam yanımda oturuyor. Kırmızı ışıkta geçtim. Amcam “Kırmızıda geçtin” dedi. “Amca, geç vakit, kimseler de yok” dedim. Amcam bana hiç unutamayacağım bir olay anlattı. Yıllar önce Almanya’da bir gezide. Geç vakit bir taksiye biniyor. Yollar bomboş. Şoför kırmızı ışıkta duruyor. Amcam şoföre diyor ki: “Neden geçmiyorsun?” Şoför, “Kırmızı yanıyor” diyor. Amcam “Geç canım, kim görecek?” diyor. Şoförün yanıtı amcamın bana verdiği ders olmuştu: “Beyefendi, görmüyorlar diye çalar mısınız?” O günden sonra kuşkusuz tüm trafik kurallarına tamı tamına uydum. Geç saatte de olsa kırmızıda durdum ve bunun bedelini çok ağır ödedim. Kadıköy’de geç vakit eşimle eve dönerken kırmızı ışık yandı. Tabii ki durduk. Arkadan bir araba gelip bize çarptı.
İkinci savaş yıllarında Almanya’da her eve kişi başına bir yumurta düşüyor. Almanlar disiplinli bir toplum olduğu için kimse daha fazlasını istemiyor. Fakat gün geliyor yumurta stokları azalıyor. İşte o zaman Goebbels metodu devreye giriyor. Gestapo bir evin kapısını çalıyor........
© Cumhuriyet
visit website