Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz
21. yüzyılın başlarında neoliberal kapitalist sistemde ortaya çıkan skandallara, iflaslara, bölgesel ve küresel ekonomik krizlere karşı tedbir alma süreci, 2000’lerde gelişmiş ekonomilerde regülasyonlara gidilerek başlatıldı: Piyasaları düzenleyen kurumlar oluşturuldu, piyasalarda sağlıklı işleyişi öngören standartlar ve kurallar yayımlandı, kamunun piyasalardaki gözetim ve denetimi artırıldı, kamu ihale kanununda, rekabet hukukunda suiistimalleri önleyici düzenlemelere gidildi, kurumsal yönetim ilkelerine uygun mekanizmalar geliştirildi. Benzer bir süreç, batan banka olaylarından sonra Kemal Derviş döneminde, IMF’yle birlikte Türkiye’de de uygulanmaya çalışıldı.
Çalışanlara ve dar gelirli kesimlere içirilen acı reçeteleri bir yana koyarsak, Türkiye’de piyasalarda oluşturulan bu yapılar ve kurallar, kısa zamanda ekonomiye belirlilik ve istikrar kazandırdı. Ardından gelen AKP iktidarları da başlangıçta bu işleyişi çok bozmadılar ve Türkiye’ye hatırı sayılır yabancı sermaye girişleri yaşandı. Ancak ne zaman ki AKP iktidarları tek adam yönetimine evrilmeye başladı, sözü edilen yapıların ve regülasyonların birçok alanda artık işlemez hale geldiğini ve kapsayıcılıklarını yitirdiklerini gördük.
Bu bağlamdaki bir durumu, Türkiye’de sermaye piyasasında ve bankacılık sektöründeki derecelendirme kuruluşlarına ilişkin gelişmelerde yaşıyoruz. Kredi derecelendirme........
© Cumhuriyet
visit website