Kapitalizm krizleri üretiyor
Sanayi Devrimi’nin başlangıcıyla birlikte klasik iktisadın babası sayılan Adam Smith’in ilk olarak 1700’lerde ortaya koyduğu “görünmeyen el teorisi”, 1873’te başlayan Uzun Depresyon ve ardından gelen 1929 Ekonomik Burhanı’na kadar, kapitalist ekonomik sistemin amentüsü olarak kabul edildi. Özeti, kapitalizmde serbest piyasanın arz ve talep kuralları içinde bütün tarafların en yüksek çıkarı temin etme motivasyonuyla hareket etmeleri halinde üreticinin, tüketicinin, tasarruf sahibinin, yatırım yapanın ve devletin çıkarları birbirini dengeler ve toplum için ideal bir denge ortaya çıkar iddiasını taşıyordu.
Dünya ekonomisinde ortaya çıkan irili ufaklı krizler, aslında bu görünmeyen el teorisinin altının boş olduğunu ortaya koydu. Keynes, herkesin kendi çıkarlarını maksimize etme peşinde koşarken bir yandan da toplumun genel refahını maksimize etmelerinin mümkün olmadığını, ekonominin kendi haline bırakılması halinde işsizliğin artmaya devam edeceğini, durgunluğun ya da küçülmenin kaçınılmaz olduğunu öne sürdü. Nitekim 1929 Buhranı’ndan ancak Keynes’in önerdiği kamu müdahalesini öngören ekonomik politikalarla çıkılabilmiştir. Karl Marx da kapitalizmin sermaye birikimi-sömürü-artı değer biriktirme modeli nedeniyle, sermayenin daha az elde toplanacağını ve büyük kitlelerin giderek yoksullaşacağını söyleyerek bunun kapitalizmin çıkmazı olacağını iddia etmişti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş dönemi, günümüzün........
© Cumhuriyet
visit website