Oya Başak’a mektup
Sevgili Oya’cığım, biliyorum, birazdan arayıp: “Bu hafta beni hangi konserlere götürüyorsun” diye soracaksın. Bugünlerde İstanbul operasıyla, balesiyle ve konserleriyle öyle zengin ki! Bir yanda İstanbul Opera ve Bale Festivali sürüyor: Geçen hafta Richard Strauss’ın “Elektra” operasını izledik. Sofya Operası tarafından sahnelendi. Görsel ve işitsel sanatta mitolojik konuların işlenmesi çağlar boyu etkili olmuştur. Ne yazık ki buna seninle gidemedik! 31 Mayıs’ta senin de çok sevdiğin Cemal Reşit Rey Salonu’nda, CRR Senfoni Orkestrası’nı karizmatik şef Nil Venditti yönetecek. Keman sanatçısı F. Dego, Sibelius’un Keman Konçertosu’nu çalacak. Merak etme, ikinci yarıda Mendelssohn yok! Nedense o besteciyi sana bir türlü sevdiremedim! Ama de Falla’nın “El sombre de tres pieces” yapıtında seni tutamam diye korkuyorum, belki sahneye fırlayıp dans etmeye başlarsın! Sonra 11 Haziran’da 53. İstanbul Festivali başlıyor. Albert Long Hall sahnesinde 23 yıl düzenlediğimiz konserlerde birkaç kez konuğumuz olan çellist Gautier Capuçon, Beethoven, Messiaen ve Franck yapıtlarını çalacak. Perde arkasına tebrike gidince senin o davudi sesinle kutlamanı hemen hatırlayacaktır. Hele Camerata Salzburg üyeleri, eminim ki teker........
© Cumhuriyet
