menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yolculukta kimi tatsız düşünceler

81 21
03.06.2024

Yolculuklarda insan tren, uçak, otobüs mekânlarına, zamanlarına tutsak olunca karışık düşünceler ve adeta zorunlu bir meditasyon kendilerini dayatıyorlar. Geçen hafta yollar boyunca, “Kızıl Goncalar”ın ilk sezonunun son bölümü ve de ana muhalefet partisinin yeni liderinin izlemeye başladığı politikanın arkasındaki mantık kafama takıldı.

“Tatsız düşünceler” derken “Kızıl Goncalar” dizisinin sinematografisini, izleğini kastetmiyorum. Oyuncularının, özellikle Naim ve Müyesser gibi “iki boyutluluğa düşerek” “kartonlaşma” tehlikesi olan karakterleri canlandıran iki oyuncunun yarattıklarından etkilendiğimi söylemek isterim. Mert Turak’ın canlandırması, kasabadan kente gelip fantezileri ile gerçeklik arasında kaybolan Naim’in çelişkilerle dolu öznelliğini, yüzündeki gözlerindeki her hareketi bana dikkatle izlettirdi.

Dizinin, “hakikat rejimleri” birbirini dışlayan iki “dünyayı” (faniler ve laikler) barıştırma ya da en azından aralarında sürdürülebilir bir “yaşama tarzı ilişkisi” (modus vivendi) yaratma çabasının bir fantezi olduğunu düşündüysem de bu; dizide sabırla, özenle kurulmuş bir fantezi. Dizinin içine belirgin biçimde yerleştirilen reklamlar, izlek sizden ciddiyet ve düşünce beklerken “Sakın kendinizi kaptırmayın bu gerçek bir yaşam değil bir yapıntıdır” diyor, aniden sizi akışa yabancılaştırıyor, en azından tebessüm etmenize neden oluyordu.

Dizi son bölümde izlek, çelişkilerini çözmeye, karakterler........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play