menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

31 Yıla 3 Kala…

38 1
29.06.2024

Hayatın bize sunduğu kaldırmakta güçlük çektiğimiz, kendi içimize konuşsak da çözüm bulamadığımız, var olan gerçeklik karşısında elimizin kolumuzun bağlı kaldığı günler var. Sıvas katliamının 31. yılına üç kala ben de yeniden can yakıcı mevsimime girmiş bulunuyorum. Her yıl o meşum gün dört döndüğüm, ayrıntıları hafızamda tazelediğim, yeni bir hatıra kapımı çalarsa nefessiz kaldığım zaman dilimine hızlıca giriş yapıyorum. Öte yandan bunca yıl sonra kederim her yanımı kaplasa da konuşmak, yazmak, söylemek fayda etmiyor. Uzun uzun susmak istiyorum. Bu arzumun ardında adalet mekanizması iyi işlemediği için duyduğum büyük çaresizlik var.

***

2 Temmuz günü sabah saat 11.00 suları… Telefon çaldı. Babam Sivas’tan aradı, sesinde tuhaf bir tedirginlik: “Daha fazla kalmak istemiyorum, geleceğim”. Akşam televizyonda “Sivas’ta Olaylar” başlığı. önce “Yirmi iki yaralı var” dendi. Babamın hemen geleceğini düşündüm. Saat on haberlerinden sonra, alt yazılar geçmeye başladı. Bir bahçeye gittik annemle. çok gördüğüm, babamla annemin hep götürdüğü, bir yere. Boşuna geliyordu bana yaşadıklarımız. Babam ölmezdi ki! Peki niye tanıdığım yüzlerde hep gözyaşı vardı? Babamın bir arkadaşı sarıldı bana, “Merak etme Behçet’e bir şey olmaz!” dedi. Önce babamın muayenehanesine gittik. Televizyonda İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nun açıklaması: “ölenlerden ilk sekiz kişinin kimlik tespiti yapıldı, isimlerini sayayım. ” Behçet Sefa Aysan dördüncü isim. Babam öğlen doktor arkadaşlarının yanına uğramış, kimlik tespitini de, ne yazık ki onlar yapmışlar! Sessizlik deldi........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play