ABD, 22 Kasım 1963 travmasını bakın neden atlatamıyor...
O travma, yani 22 Kasım 1963 öğlen 12.30’da Başkan Kennedy’nin Dallas’ta bir cinayete kurban gidişi ve artçı şokları, aradan geçen 60 yıla rağmen Amerika tarafından atlatılamadı.
En büyük hayalim olan, yaşadığımız anların ve onlara bağlı yaptığımız hareketlerin uzamda bıraktıkları izlerin, bir gün yeniden görüntü olarak elde edilebilmesi gibi sürrealist bir ilerleme kaydedilebilirse, Kennedy’nin nasıl bir komploya kurban gittiğini, net olarak görebiliriz. Ancak o zaman, insanlar Başkan’ın arabasının geçtiği yerin tam önündeki küçük çimenli tepede çitlerin arkasındaki gerçek katili ve yardımcılarını fark edebilir. Veya Oswald, Texas School Book Depository’nin altıncı katında mıydı, yanında suç ortağı ya da bir tetikçi var mıydı veya Dal-Tex binasında da başka bir üçüncü tetikçi konumlanmış mıydı, kontrol edebilirler. Tarihçileri ihya edecek o rüya gerçekleşene kadar, aklı biraz çalışan vicdanlı insanlar, JFK’in derin Amerikan güçlerinden birinin veya gizli toplantılarla oluşmuş bir konsorsiyumun komplosuna kurban gittiğinden emin olarak bunu savunmaya; tutucu, radikal sağcılar ise, Oswald’ın tek başına hareket ettiğini ve onu öldüren Ruby’nin de aynı şekilde “bir suç ortağı olmadığını” ve böylece dosyanın kapandığını iddia etmeye devam edecekler!
Eserlerimin de sergilendiği dünyaca ünlü Miami sanat fuarı için ABD’ye geldim. Normalde, Akşener’in kendi hezimetinin habercisi GİK kararının (yerel seçimlere CHP ile ittifak veya iş birliği yapmadan girme konusunda) siyasi ortamımızda yarattığı depremi ve bu inadın bedellerini yazacaktım; ta ki Miami’de eşim Sibel ile JFK cinayeti hakkında bu yıl National Geographic imzası ile yapılan “Amerika’da Bir Gün” (One Day in America: JFK) başlıklı, üç bölümlük diziyi görene kadar! O kadar “pes!” deyip şaşkınlıkla izledim ki, sonunda bu konuda yazmaya karar verdim.
Yönetmen, Ella Wright. Bilmiyorum şimdi söyleyeceklerim onun karar mıydı. yoksa bu kalın sınırlar kendisine önceden mi bildirildi… Bence kesin ciddi ve ağır talimatları siparişin ilk anından itibaren aldı. O da tam olarak şu: “Cinayetin 60. yılında öyle bir film yapın ki, insanları ağlatsın ama etliye sütlüye de karışmasın, özellikle de........© Cumhuriyet
visit website