‘Oy vermezseniz’ tehditleri...
“Bizim partimizin adaylarını seçmezseniz size hizmet gelmez.”
Bu, 1946’da başlayan “çok partili demokrasiye geçiş süreci”nin başlangıç döneminde iktidara gelen bazı politikacıların kullanmaya çalıştıkları bir “pazarlık yöntemi”nin özetidir. O yöntemin uygulamaları arasında, yapımına daha önceki -başka partiden- başkanların döneminde başlatılan yol veya hizmet yapılarının inşaatının yarım bırakılmasından, belediye yöneticilerinin dayanaksız suçlamalarla görevden alınmalarına, belediyeye gönderilmesi gereken Hazine katkılarının azaltılmasına, hatta kesilmesine kadar çeşit çeşit “gözdağı” örnekleri vardır. O örnekler, genel seçimlerde de kullanılmış, muhalefet milletvekillerinin milletvekili seçildiği illerin “il” olmaktan çıkarılıp ilçe haline getirilmelerini sağlayan yasalar çıkarılarak uygulanmıştır. Kırşehir’in, muhalefet liderlerinden Osman Bölükbaşı’nı seçtiği için cezalandırılıp ilçe haline getirilmesi gibi...
Bunlar ve 1961 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden önceki benzerleri, çok partili demokrasiye geçme sürecindeki tecrübesizliklerin örnekleri sayılır ki bir ölçüde doğrudur. 1950’li yıllara kadar “demokrasi tecrübesizliği” sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde de hâlâ sürmekteydi. Ama daha sonraki yıllarda, Türkiye, darbeler ve darbe teşebbüsleri geçirmiş olsa da demokrasi yolundaki ilerleyişini kaybetmemiş, anayasasında ve yasalarında askeri müdahale........
© Cumhuriyet
visit website