İki bin yirmi dert yılı
“Yoksulun sırtından doyan doyana/
Bunu gören yürek nasıl dayana/
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?”
Âşık Mahzuni (1937-2002) ölüp kurtulmuş.
Söylemekten geçtik. Yazanın, hele sosyal medyada paylaşanın da başı belaya girebiliyor.
Hapse düşene yapacak bir şey yok:
“Anayasa askıda.”
Yoksulluğa düşenler için ise “askıda ekmek” tek umut!
Hayatın sicilini internet tutuyor:
“Askıda ekmek” diye yazın 201 bin kayıt dökülüyor.
“Anayasa askıda” yazınca ise 521 bin madde sıralanıyor.
“Askıya alınan anayasa” konusu demek ki daha çok kaygı, ilgi, endişe uyandırıyor.
Yarım milyon kezden fazla hakkında yazılıp konuşulması bu yüzden.
Tayyip Bey, kendisi için önemli ve değerli olanı iyi biliyor.
22 yıldır, “Anayasa, anayasa...” demesi bundan.
Oysa anayasa, hem de yüksek yargı organları arasında kendisinin kurduğu denge “sayesinde” askıda.
Aslında kimseyi yargılayıp cezalandırmak anayasa tekniği açısından mümkün değil. Zira “Hiç kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz”. (Anayasa, madde 6)
Anayasa askıda amma “TCK........© Cumhuriyet
visit website