‘Çok Kötü Bir Şey Oldu’
Sivas katliamının üstünden bir ay kadar sonra otuz bir yıl geçmiş olacak. Dante, “Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok acı çekenlerdir” der ya... Bizim hileli zarımız da geçen yıllar, adaletin boşlukta salınması nedeniyle sarılamayan yaralar. En önemlisi de derdimize merhem olacak bir arpa boyu yolun alınamaması. Yarın güzelim ülkenin başka bir yerinde bir başka linç olgusunun yaşanmayacağının, benzer kıyımların, katliamların yaşanmayacağının bir garantisi yok. Kişisel olarak beni en çok acıtan da Sivas katliamı sonrasında başkaca siyasi cinayetlerin yaşanmasına engel olamamak. Çok sayıda aydının cenaze töreninde benzer öykülerin arasında savrulmak. Bütün bunlar bireysel duyarlılıkla sınırlı kalan ancak toplumsal yüzleşmeyi talep eden bir çığlık olarak da okunabilir.
***
Gerçekten de Sivas katliamı sonrasında yerinde saydıgˆımız adalet mücadelesine karşın ses duyurma çabasını, engelleri yaşadık. Unutturmamak için yılmadan, usanmadan çalıştık, çabaladık. Mahkeme salonlarının boğuntulu atmosferi bizi nefessiz bıraktı. Firari sanıkların ısrarla ve bilinçli s¸ekilde yakalanamadıgˆı bir sistemin içinde zamanas¸ımı dayatmasıyla sınandık. Her durus¸ma bas¸ka bir skandal yaratmasıyla sınav oldu bize. Yıllardır aranan sanıkların evlerinde, karakola metrelik mesafelerde yas¸adıgˆını ögˆrendik. Sonuçta bir arpa boyu yol gidemedik,........
© Cumhuriyet Spor
visit website