Yerel Yönetimler ve Bodrum
Ülke kötü yönetiliyor da, yerel yönetimler farklı mı sanki? Balık baştan kokar lafı ne kadar doğru değil mi? Yaşadığı kentte halinden memnun, şikâyetsiz, dertsiz kimse kalmadı gibi…
Kiminin ya suyu yok, ya kanalizasyonu sokaklardan akıyor, ya yolları tarla gibi… Hele turizm bölgelerindeki altyapı noksanı, denizin girilemeyecek ölçüde kirlenmesi, ehiyetsiz ve liyakatsiz personelin beceriksizliği anlatılacak gibi değil… İktidarla muhalefetin kavgasının, ayak oyunlarının ve çekişmelerinin zararını, günahını halk çekiyor. İktidar kendisine oy vermeyen büyük-küçük tüm kentleri (ne haliniz varsa görün)diye cezalandırıyor. Muhalefetin belediyeleri ise, elindeki imkânları yeterince değerlendiremiyor.
Herkes idareci olamaz. Belediye Başkanlığı için diploma da yeterli olmuyor. O başkanda vizyon yoksa, yaratıcılık yoksa, takipçilik yoksa, masa başında yönetiyorsa ekibini, sorunları çözecek bilgi ve beceriye sahip değilse, hele bir de devlet yönetiminden habersizse, yönettiği kenti rezil eder. Tıpkı günümüzde pek çok değerli kentimizin perişan olduğu gibi…
Ege ve Akdeniz kentlerine göz attığımızda, hepsinin sorunlarla boğuştuğunu ve bu sorunlara yenik düştüğünü görürüz. Yerini, yurdunu, toprağını terk edip elini kolunu sallayan büyük bir nüfus buralara yerleşirse, olacağı budur işte. Ne doğru dürüst planları var nede altyapıları ama sahil kentlerine yerleşim ve kaçak yapılaşma tüm hızıyla sürüyor. Böyle giderse, şimdi yapılmaya çalışılan yatırımların da hiçbir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden