menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Mükemmel Günler”: Obsesif Kompulsif Nevroz (2)

17 0
05.06.2024

…ve “hayata hiçbir zaman olmadığı kadar yaklaştığını” hissediyor.[1]

Ruhsal ızdırap ve sorunlar söz konusu olduğunda yüzeydeki görüngülerle, semptomatik tablo ile sınırlı bir çerçevede düşünmekten kaçınmalıyız demek ki. Hakiki bir kavrayış ve içgörü için ilgi ve merakımızı kökenlere, nedenbilime (etiology), temel ruhsal yapıya yöneltmeliyiz. O yapının etrafında oluştuğu temel fantaziye odaklanmalıyız. Her bir klinik yapı çünkü, Öteki'deki eksiği örtmek için üretilen/dikilen/oluşturulan özgül bir fantazi sahnesi uyarınca, bu düzeyde ve bunun için vücut bulan belirli kiplikler, savunmalar, tavır ve söylemler boyunca kurulur. Söz konusu çekirdek, fantazi ve/ya da inanç ekseninde oluşan duygu ve zihniyet dünyasına, o andan itibaren artık biricik ve asıl dünya muamelesi yapar, her olayı ve karşılaşmayı onun merceğinden/içinden görür ve ona göre yorumlarız. Demek temel fantaziden söz ettiğimizde aynı zamanda çoktan içimizde yer etmiş, kökleşmiş, dünyaya ve hayata ilişkin belirli bir bakış ve algılama biçiminden söz ediyoruz. Sadece bilişsel bir nitelik olmanın çok ötesine uzanan, varoluşa ve benliğe kaydolmuş “yapısal” bir bilme/düşünme/anlamlandırma kapasitesinden. Dahası aynı fantazi çerçevesi tüm ilişki, davranış, düşünce ve beklentilerimizi yapılandıran, arzumuzun içerik ve koordinatlarını, nasıl arzulayacağımızı belirleyen bir güç ve ağırlık edinir. Bizim için mümkün tüm seçim ve olasılıklar yelpazesi orada çoktan/daima içerilmiş haldedir.

Obsesif öznenin, sanki gerçek ve muhayyel bütün boşluk ve çatlakları doldurmak ve tamir etmek, tam bir doluluk ve eksiksizlik dünyasını var etmek, sıkı bir kontrol ve denetim düzeni sağlamak, hiçbir şeyi ıskalamamak istercesine olağanüstü bir çaba ve enerji harcamasından söz ediyorduk. Bir de tabii, histerinin oral kısmi dürtü ile ilişkisine benzer biçimde obsesyonda anal kısmi dürtünün baskınlığı meselesi vardır. Anal dönemin temel karakteristikleri olarak anal dürtü bileşenin geri dönüşlü bir jestle fallik yoruma tabi tutulması, bununla ilişkili cinsellik/cinsel örgütlenme ve belki de ilk zorunlu eğitime (tuvalet terbiyesi) giriş vardır. O eğitimle birlikte kurallar, dayatmalar, şiddet, ceza ve ödüller, isyan ve boyun eğişlerin ilk uzun sekansının, demek bir güç ve iktidar sahnesinin........

© Birikim


Get it on Google Play