Belediyelerde Eş-Başkanlık Üzerine
Belediyelerde de facto eş-başkanlık uygulaması nedeniyle ilk kez bir belediye başkanı ceza aldı. Diyarbakır Sur ilçesi eski belediye başkanı Seyit Narin’in “görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle aldığı 1 yıllık ceza istinaf mahkemesi tarafından geçen hafta onaylandı. Daha önce de benzer devalar açılmış, bununla beraber başkanlar beraat etmişti.[1]
Ana-akım Türk siyaseti, akademisi ve medyası DEM Parti’nin temsil ettiği ana-akım Kürt siyasi hareketini kimlik siyaseti yapan bir aktör olarak çerçevelese de bu siyasi gelenek daha çıkışından bu yana kimlik meselesinden öteye bir siyasi vizyona sahip oldu. Son dönemde “radikal demokrasi” kavramıyla çerçevelenen bu siyasi vizyon yerellikten öteye bir evrenselliği içerme iddiasını hep taşıdı. Özelikle 1999-2016 yılları arasındaki yerel yönetim deneyimiyle birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere birçok alanda önemli uygulamalar geliştirdi.
Ana-akım Kürt siyasetinin eş-başkanlığın sembolize etiği toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik deneyimlerinin Türkiye’nin siyasi hayatına önemli katkılar sunduğunu söyleyebiliriz. Bununla beraber, bir yandan derin toplumsal yarılmalar ve kutuplaşmalar, öte yandan Kürt meselesinin iktidar bloğu tarafından “terör” ve “güvenlik” çerçevesine alınması, ifade özgürlüğünün sınırlarının her geçen gün daraltılması bu tür hususları tartışmamızı, ortaya çıkan iyi deneyimleri çoğaltmamızı engelliyor.
Eş-başkanlık DEM Parti geleneğinin ürettiği bir mekanizma değil. Alman Yeşiller Partisi’nin başlattığı eş-başkanlık uygulaması, farklı ülkelerdeki Yeşiller Hareketinin genel bir mekanizması haline geldi, yine kimi ülkelerde sosyal demokrat partiler tarafından benimsendi. Bununla birlikte, eş-başkanlık uygulaması Türkiye’de ana-akım Kürt siyasetiyle özdeş hale gelmiş durumda. Zira, DEM Parti ve siyasi partiden öteye bir sosyal hareket olarak ana-akım Kürt siyasi hareketinin yörüngesinde olan kurumlar dışında Türkiye’de eş-başkanlığı uygulayan bir siyasi parti ya da kurum yok.
Eş-başkanlık ilk olarak 2005 yılında DEM Parti’nin seleflerinden Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kuruluşuyla birlikte de facto olarak başladı. Çözüm Süreci kapsamında dönemin Başbakanı R. T. Erdoğan tarafından 30 Eylül 2013 tarihinde açıklanan demokratikleşme paketi çerçevesinde hazırlanan ve 13 Mart 2014 tarihinde Resmî Gazete yayınlanan kanun değişikliğiyle[2] birlikte siyasi partilerde eş-başkanlık yasal hale geldi.
Ana-akım Kürt siyasetinin o dönem temsilcisi olan HDP, Çözüm Süreci devam ederken gerçekleşen Mart 2014 yerel seçimlerinde eş başkanlık sistemini belediyelere taşıdı. Bununla birlikte, Çözüm Süreci’nin 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında çökmesiyle birlikte belediyelerde eş-başkanlık uygulaması kriminalize edildi ve birçok belediye başkanı bu konuda yargılandı. Yine, 2016 sonbaharında belediyelere kayyımlar atanırken, iktidar blokunun kamuoyuna sunduğu en önemli gerekçelerinden birini eş-başkanlık uygulaması oluşturdu.
Ortada bir yasal sorun olduğu açık. DEM Parti belediye meclislerinde kabul edilen bir yönetmelikle ikinci başkanın meclis üyeleri içerisinden seçimi yoluyla sorunu çözmeye yönelse de bu konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı bulunuyor. Zira, siyasi partilerden farklı olarak belediyeler bir kamu kurumu niteliği taşıyor ve buralarda de facto yapıyı uzun süre sürdürmek mümkün görünmüyor. Bu husus kriz üretme potansiyeli taşıyor. Bu konuda belediye meclislerine bu konuda yetki veren bir yasal düzenleme sorunun çözümünü sağlayabilir. Bu şekilde Türkiye genelinde tüm idari yapıyı zorunlu kılmadan yerellerde farklı uygulamaların önü açılabilir. Bu da seçmenin siyasi tercihine bırakılır.
Çözüm Süreci gibi siyasetin diyalog ve müzakere üzerine inşa edildiği dönemlerde bu tür düzenlemeler yapmak mümkün olabilir. Bununla birlikte, bir yandan mevcut mevzuatın değişmesi için çaba sarf ederken, öte yandan “başkan yardımcısı/vekili” formülü üzerinden yol almak bir ara çözüm oluşturulabilir. ABD başkanlık seçimlerinde olduğu gibi seçim kampanyalarında belediye başkanının yanı sıra yardımcısı da önceden ilan edilip seçimlere girilebilir.
Üçlü Mekanizma
Kürt çatışmasının yarattığı gölgeden dolayı yeterince tartışamadığımız yerel yönetimlerde eş-başkanlık deneyimine yakından baktığımızda, bugün bir kriz olarak görünen bu uygulamanın Türkiye’de........
© Birikim
visit website