Premier Lig’de bitime iki kala şampiyonluk yarışının kritik maçında Manchester City, Tottenham Hotspur deplasmanında. Meraklıları bilir, Tottenham’ın 61 bin kapasiteli görkemli stadında maçlara bilet bulmak her zaman çok zordur ama bu maçta stadın neredeyse yarısı satışta, malum Tottenham kazanırsa gelecek sezon Şampiyonlar Ligi iddiasını sürdürecek ama aynı zamanda sevilmeyen komşu Arsenal’in şampiyonluk şansını artıracak. Anlayacağınız kazanırlarsa daha çok üzülecekleri bir maç, haliyle Tottenham sevdalıları adına belki bu maçtan uzak durmak en iyisi. Ne diyelim, her futbol sevdalısının izlemekten kaçtığı, galibiyeti izlemeyi yüreğinin kaldırmadığı maçlardan biri, futbolun içinde kazanırken üzülmek de var.

Maça dönersek, Tottenham, Manchester City’ye karşı evinde oynadığı son dört Premier Lig maçını da gol yemeden kazandı, haliyle Guardiola’nın takımı adına zor deplasman. Ancak Tottenham sezon sonu hüsranını yaşayanlardan, son beş maçın dördünü kaybederken beş maçta kalelerinde ilk golü gören takım oldular. Tottenham Ekim’de Fulham’a karşı kazandığı 2-0’lık galibiyetten bu yana ligde evinde oynadığı 14 maçta kalesini gole kapatamadı, haliyle zaafları savunmada. Ancak ligin golcü takımlarından, ligden 71 gol kaydettiler; 2017-18’de 74 golle Premier Lig’de kulüp tarihinin rekorunu kırmışlardı. Manchester City ligin önüne geleni ezen buldozer takımı, son yedi maçı kazanırken aralık ayında Aston Villa’ya 1-0 yenildiği maçtan bu yana tüm kupalarda 33 maçtır yenilgi yüzü görmedi, kulüp tarihinin rekoru... Yenilmezlik serisi demişken, rekoru halen elinde bulunduran Nottingham Forest, 1978’de 40 maçta yenilgi yüzü görmemişti.

Maça dönersek, ev sahibi Tottenham 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Bentancur, Hojbjerg, Sarr, ileri uçta Johnson, Son, Maddison. Misafir Manchester City 4-2-3-1 dizilişinde, Fulham maçında iki gol kaydeden hücum beki Gvardiol savunmanın solunda, orta sahada........

© Birgün