Ekonomi “üç direksiz” düzelmez!
Çok bilinen bir fizik kuralıdır; bir masanın bile sağlam durması için “en az üç sağlam direk” gerekir.
Ülke ekonomisi de öyle; en az üç direğin kurumsal sağlamlığı ekonominin düzelmesinin “olmazsa olmaz” önkoşuludur.
Bu üçlü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kamu İhale Kurumu (KİK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’dur.
TCMB
AKP iktidarından hemen önce yürürlüğe konulan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı kurumlaşmaya ayrı bir önem veriyordu. Bu süreçte çok olumlu bir adım atıldı; TCMB “kurumsal olarak bağımsız” kılındı ve “fiyat istikrarını sağlamakla” görevlendirildi. Bundan olumlu sonuç alındı. Resmi verilere göre enflasyon oranı tüketici fiyatları-TÜFE endeksi 2004-2016 döneminde tek haneli rakamlara indi.
Ancak, sonrasında, TCMB başkanları sürekli değiştirilerek “söz dinler” kılındı; bankaya “faizleri düşürme emri” verildi. O kadar ki, 17 Kasım 2021’de Başkan Erdoğan’ın “faiz sebeptir, enflasyon neticedir” sözleriyle başlayan süreçte “faizi Nass (dinin emirleri) belirler dediği noktaya gelindi. TCMB’nin kısa vadeli borçlanmada kullanılan politika faiz oranı Mart 2021-Şubat 2023 tarihleri arasında aşamalı olarak yüzde 19’dan yüzde 8,5’a indirildi ve 27 ay gibi bir süre bu düzeyde tutuldu; enflasyon fırladı ve ekonomi krize sürüklendi.
Bu yıkımın sorumlusu Mayıs 2024 seçimlerinden sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB başkanlığına yeni atamalar yaptı. Yeni yönetim ilk iş olarak, politika faizi oranını, artırmaya başladı. Temmuz 2023’te faiz oranı önce yüzde 8,5’ten yüzde 15’e, izleyen aylarda artırmaya devam edilerek ocak ayında yüzde 45’e çıkarıldı. Hasta iyileşir beklentisiyle şubat ayında sabit tutulan oran,........
© Birgün
visit website