menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Gelecek göklerdedir” diyebilmek

14 10
28.01.2024

Türkiye’nin uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın 20 Ocak’ta ABD’de başlayan 14 günlük yolculuğu sürüyor.

Bu, ülke için hiç kuşkusuz övünülecek bir olaydır.

Gezeravcı’nın Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözleriyle yola çıkması da anlamlı ve önemlidir.

Ancak, Atatürk o sözleri söylerken yanında ülkemizin, belki de dünyanın ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen vardı. Ayrıca o yıllarda “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” gerçeğinden hareketle, hukuktan eğitime, ekonomiden sağlığa dek toplumsal yaşamın her alanının bilimsel bilginin yol göstericiliğine dayandırılması ana ilkeydi.

Bugün uzaya insan gönderirken çok ters bir tutumla bilimden, üstelik çok hızla uzaklaştırılmakta olan bir Türkiye var.

BİLİMİN ADI YOK!

Konuya geçmeden bir noktayı açıklamalıyım. AKP iktidara gelir gelmez yaptığı ilk işlerden biri, THY uçaklarının tamamının girişinde bulunan “İstikbal Göklerdedir, Atatürk” yazısını kaldırmak oldu ve Meclis’te sorulmasına karşın bunun nedenini açıklama gereği duymadı.

Ülkenin bilimden uzaklaştırılmasının kimi somut örnekleri, şöyle özetlenebilir.

AKP, “Üniversite öncesi eğitimi” 4 4 4 gibi eğitbilim ilkelerinden uzak bir uygulamaya sokarak ve programların içeriğini dinselleştirerek bilimsellikten tümüyle uzaklaştırdı. İmam hatip sayısı katlandı. İktidar bununla da yetinmedi, Van Yüzüncü Yıl, Samsun 19 Mayıs, Malatya İnönü ve Başkent üniversitelerinden başlayarak üniversiteleri baskı altına aldı. Sonrasında KHK ile binlerce bilim insanının üniversite ile ilişkileri kesildi; rektör atamaları Cumhurbaşkanı’nın tekeline verildi. Böylece AKP........

© Birgün


Get it on Google Play