Vampirlikte son nokta!
‘Vampir çocuk’ anlatıları genellikle hüzünlüdür. Küçük yaştayken bir vampir tarafından ısırılıp ölümsüzlüğe, gece yaşamaya ve kan emmeye mahkûm edilen bu çocuklar hiç büyümez. Çocuk gibi görünürler ama aslında yüzlerce yıldır yaşıyor olabilirler.
Bunun ilk ve en iyi örneklerinden biri, Anne Rice’ın romanı (1976) ve bu romanın sinema uyarlaması Interview with the Vampire/Vampirle Görüşme’deki (1994) Claudia olsa gerek: Vebadan ölmüş annesinin yanında açlık ve çaresizlikten ağlarken karşılaştığımız, sonra Lestat ve Louis tarafından vampire dönüştürülen beş yaşında bir kız çocuğu. Aklı ve yüreği büyüyüp yaşlanırken bedeni küçük kalan Claudia, bu bedene hapsolduğunu anladığında isyan eder. Sonunda çok hazin bir biçimde küle dönüşür.
Rus yazar Sergei Lukyanenko’nun roman serisinden (1998) Timur Bekmambetov’un muhteşem biçimde uyarladığı Night Watch/Gece Nöbeti (2004) ve Day Watch/Gündüz Nöbeti (2006) adlı filmlerde, ölümcül bir hastalığın pençesindeyken, yaşayabilsin diye babası tarafından vampire dönüştürülen Kostya da Claudia’nınkine benzer sorunlar yaşar. Çaresiz babanın evlat sevgisi yüzünden ergenliğe takılıp kalmış Kostya, iyilerle kötüler arasındaki savaşta sürekli bir o yana bir bu yana savrulur.
Vampirin ölümsüzlüğü epey tartışmalı bir unsur elbette; beslenmezse, tenine güneş ışığı değerse, kalbine tahta bir kazık çakılırsa vampir de ölür. Yine de, vampirler bu tehlikelerden uzak........
© Birgün
visit website