İki ara bir dere öyküleri
ABD’de yaşayan son derece zengin bir Koreli ailenin üzerinde nesillerdir süren bir lanet vardır. Buna çözüm bulmak için, Kore’nin en ünlü şamanlarından Hwarim adlı genç kadını ABD’ye getirtirler. Hwarim, bu lanetin ardında ailenin ölmüş büyüklerinden birinin olduğunu, mezarının açılması gerektiğini söyler. Kimsenin ulaşamayacağı bir yerde, Güney Kore’nin kuzeydoğusundaki bir dağda bulunan mezarın açılmasına, tabutun içindekilerle birlikte yakılmasına karar verilir. Şaman Hwarim ve mezarları ‘feng shui’ inanışına göre düzenleyip kutsayan Kim Sang Deok adlı ihtiyar usta, iki yardımcılarını da yanlarına alıp işe koyulurlar.
Tüyler ürpertici bir törenin ardından tabut çıkarılır ama yağmur başladığı için yakma işlemi ertelenir. Bu bekleyiş sırasında, tabuttaki büyük dedenin Japon imparatorluk ordusunun faşist komutanlarından biri olarak Kore’nin işgalinde görev aldığını ve laneti sürdüren bir kötü ruh olduğunu öğreniriz. Zorlu bir mücadeleyle büyük dedenin ruhu ait olduğu yere gönderilir. Ama sorunlar bitmez, çünkü derinlerde daha büyük bir lanet vardır: Yüzlerce yıl önce Kore’yi işgal etmek için saldıran Japon ordusundan bir samurayın korkunç hayaleti.
Geçen hafta gösterime giren Exhuma adlı korku filminin öyküsü böyle gelişiyor; dinsel hikaye, ilginç bir dönüşle ulusal bir karaktere bürünüyor.
........
© Birgün
visit website