Bir adı olsa da yeriz!
Tarihsel olayların dokusu, olayın üzerinden zaman geçtikçe hem gerçeklik bağlamında hem de ideolojik düzeyde giderek kırılganlaşıyor. Hatta bazen, onları nasıl anlattığınıza bağlı olarak değişiyor; birinin katliam olarak tanımladığı tarihsel bir olay, başka birinin kahramanlık öyküsü haline gelebiliyor örneğin.
Tarihin bu kadar belirsiz bir anlatı parçasına dönüşmesinin epey ürkütücü bir yanı var: Biz tarihi mitolojik anlatılar dünyasından uzaklaştırdığımızı, onu nihayet bilimsel ve yöntemli bir çalışma alanına dönüştürdüğümüzü zannederken, bir bakıyoruz, ortak gerçeklik ve değer algılarının giderek önemsizleştirildiği yeni ideolojik akıl üzerinden tekrar 'anlatı sanatı'nın bir parçasına indirgenmiş. Kim daha iyi anlatıyorsa onun olan bir hikâye! Bu sadece tarih anlayışımızın değil, onbinlerce yılda zar zor geliştirdiğimiz insanlık kültürünün ve başta eğitim olmak üzere tüm bilişim disiplinlerinin de zayıflığını gösteriyor.
∗∗∗
1846 yılı baharında, 90 kişiden oluşan bir kafile, güneşli ve bereketli California topraklarına yerleşmek üzere Missouri'den yola çıktı. Normalde 5-6 ay sürecek yolculuk, daha kısa süreceğini umdukları bir 'kestirme yol' planı yüzünden neredeyse bir yıllık bir ölüm-kalım seferine dönüştü.
Yolculuk planını yapan George Donner'dan hareketle 'Donner Kafilesi' olarak bilinen grup, Sierra Nevada Dağları'ndan geçerken kar fırtınasına yakalandı. Büyükbaş hayvanların ve taşıma için kullanılan at ve katırların ölümü, yolculuğu donmuş dağlarda duraklattı. Gıda tükendi,........
© Birgün
visit website