menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bacchus çılgınlığı ve tragedya

17 1
06.01.2024

Senenin en ilgi çeken filmlerinden olan “Saltburn” hakkında konuşmanın zamanı geldi. Yönetmen Emerald Fennell bir önceki ilk filmi “Promising Young Woman”dan devraldığı kara mizah, psikolojik gerilim ve sosyal yorumları birleştiren tarzını bu filmde de devam ettirmiş. Amazon’un sağladığı olanaklar ile, filmin estetik ve gösterişinin daha fazla göz alıcı olması da tüm bunların üzerine eklenmiş. Fennell’ın, iki filminde de özgüvenli hikâye anlatımı olduğunu söyleyebiliriz, güçlü karakter gelişimlerini iyi takip ettiği ve görsel açıdan da çarpıcı sinematografiye oldukça önem verdiği de aşikâr. Belki henüz ne kadar iyi bir hikâye anlatıcısı ve yönetmen olduğuna tam ikna olamadığımdan dolayı kendisini yetenekli bir filmci olarak görmeyi ve neler yapacağını biraz daha izlemeyi tercih ediyorum.

LOSEY’NİN DÜNYASI BU

Öncelikle filmin anlamına, temalarına baktığımızda; sınıf farkları, güç, toplumsal normlar ve bu normlara uyma çabasının öne çıktığını görüyoruz. Ve tüm bu temaların toplandığı ve çarpıştırıldığı yer olan “Saltburn" malikasine giriyoruz.

Bu büyük temalar söz konusu olduğunda biraz duraksıyorum ve filme tekrardan baktığımda içime sinmiyor ve filmin tüm göz alıcılığını soyunca “Saltburn” filmi biraz hafif kaldı. Bu temalar çevresinde, çok daha iyi yazılmış hikâyeler okuduğumuzdan ve izlediğimizden olsa gerek. Çok daha iyi düşünülmüş, daha olgun hikâyeler okuduğumdan ve izlediğimden olsa gerek. Bu temaların çarpıştığı çok özel bir dünyayı, İngiliz yazar L.P. Hartley’nin 1953 yılında........

© Birgün


Get it on Google Play