Seçmen karar verdi, sıra seçilenlerde
İşim gücüm nedeniyle toplumun hemen her kesiminden insanla iletişim içindeyim. Zengininden yoksuluna, yüksek eğitimlisinden okuryazarına, sağcısından solcusuna ve dindarından dincisine kadar insanlarla konuşma olanağım var. Yanılma payı içerme riski olsa da, hemen her gün bir Türkiye örneklemi dinliyor, gözlemliyorum.
Kişisel gözlemden oluşan kanaatlere bilgi değeri vermenin zamanımızın temel sorunlarından biri olduğu bir gerçek. Hele ki toplum söz konusu olduğunda, ona dair üretilen her bilginin de benzer yanılma riskleri taşıdığı ortada. Zira toplum, her zaman “bilinebilir” bir varlık değil. Yine de seçim sonucunu belirleyen etkenlerle ilgili gözleme dayalı bir dizi çıkarım yapılabilir.
ENDİŞE
1 Nisan sabahından bu yana karşılaştığım, konuştuğum, dinlediğim insanların büyük çoğunluğunda öne çıkan duygu “rahatlama.” Seçim sonuçlarıyla ilgili, çoğu zaman kendiliğinden dile gelenlerde, sanki bir tehlikeyi “ucuz atlatmışlık” hissi seziyorum. İfadelerinde açık seçik ortaya çıkmasa da, toplum oy tercihini RTE’nin ülkeyi bir uçuruma doğru sürüklediği hissiyle yapmış gibi görünüyor.
Oy kullanmayan, sandığa gitmeyen ya da geçersiz oy kullananların arttığı ortada. Oy kullanmayanların ağırlıklı olarak önceki seçimlerde AKP’ye oy verenler olduğuna dair yaygın yorumlar da var. CHP’nin rekor oy artışıyla bu görüş birleştiğinde, seçmenin olası bir topyekûn yıkım, felaket endişesi ile iktidar gücüne “Dur artık” dediği söylenebilir. Seçmen RTE’nin tek adam........
© Birgün
visit website