menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Herkes herkese karşı

25 3
15.01.2024

Yahudi karşıtlığı ile Arap karşıtlığının aynı anda yükselmesinden neden tedirgin olmalıyız? Hamas saldırısı sonrası başlayan ve halen devam eden “savaş hali” yüzleri, kimlikleri, ayrıntıları siliyor ve karşı olunanın sınırlarını her geçen gün genişletiyor.

İsrail’in mevcut hükümetinin politikalarına karşı olan çok sayıda İsrailli var; Yahudisi, Müslümanı, Hristiyanı, Arabıyla ve bu insanların tümü İsrail vatandaşı. Ama bu insanlar da Yahudi karşıtlığı parantezi içine alınıyor ve Hamas ve eşlikçisi bir kaç örgütün hedefi oluyor. Aksa Tufanı saldırısında katledilenlerin büyük çoğunluğu İsrail hükümetinin politikasına karşı olan Yahudilerdi. İsrail, Filistin, Gazze’de (ki bu sınırlar da tartışmalı) yaşayan ve Hamas ideolojisine karşı olanlar da Müslüman Arap parantezi içine alınıp düşmanlaştırılıyor. Böyle olunca iki politik hareket (Hamas vb. ile Netanyahu Hükümeti) arasındaki savaş, Yahudi-Arap savaşı olarak tanımlanmaya başlıyor. Arap ağırlıklı nüfusa sahip devletler, Filistinliler Arap değiller, onların kökeni Fenikeliler ya da aslında Girit’ten göç etmişler demeye getiriyorlar. Bu kez Yahudi-Müslüman savaşı var, Müslümanlar neden İsrail’e hep birlikte savaş açmıyor çığırtkanları haykırıyor.

Derdim İsrail-Filistin çatışması değil sadece, oradaki ölümler de canımı yakıyor elbet. Orada olan şimdi burada da olmaya başlıyor diye kaygılanıyorum. Kürt sorunu, hızla “İsrail Filistinleş(tiril)iyor”. Tehlike, politik düşünce farklılıklarının silinip sorunun, Türk ve Kürt karşıtlığına dönüş(türül)mesi.

Kürtlerin haklarını savunan herkesin “Türk düşmanı Kürt”, ve silahlı çatışma/ mücadeleye karşı olan herkesin de “Kürt düşmanı Türk” parantezine alınması.

Asıl tehlikeli olan ise herkesin herkese karşı olması durumunun bir rekabet ya........

© Birgün


Get it on Google Play