menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ekonomide durum: Olumsuz

13 31
07.01.2024

Başlıktan yola çıkılarak birçok soru türetilebilir. Hangi bakımlardan olumsuz? Kimler için, hangi sınıflar için olumsuz? Özellikle emekçi sınıflar açısından olumsuzluğun boyutu nedir? Kamu ekonomisi açısından durum nedir ve nasıl gelişecektir? Sorular çoğaltılabilir.

Plan-Programlar-Bütçe: İyimserliğe Kapı Açılmıyor

Önce resmî belgelere bakmak ve 2024’ü aşan hedeflerini de dikkate almak gerekir. Genel saptamalar yapalım:

■ Resmî belgelerin tümü Şimşek-Erkan takımının damgasını taşıyor. Özellikle Orta Vadeli Program (OVP 2024-206) ile 12. Kalkınma Planı’nı (2024-2028) kastediyoruz. 2024 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi ile 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı belgeleri bunlarla bağlantıdır.

■ Şimşek-Erkan takımı bilindiği üzere IMF tarzı politikaların uygulayıcıları olduklarından, ufuklarında istikrar programından başkası bulunmuyor. OVP dönemi açısından bu durum adeta kesindir, çünkü bozulan ekonomik dengelerin ancak orta vadede düzene sokulabileceği varsayımına dayanmaktadır.

■ Peki ufku beş yıla uzanan 12. Plan açısından durum nedir? En azından artakalan son iki yılda yani 2027 ve 2028’de olumlu yönde bir yapısal dönüşüm programı öngörülüyor mu? Ne yazık ki Plan metni bu konuda hiçbir umut vermiyor. Üç temel sektörün, sanayi, tarım ve hizmetlerin GSYH içindeki katma değer paylarına bakıldığında, 2022-2028 sürecinde adeta dondurulmuş bir yapı resmediliyor. Yani sanayileşme gündemde yok.

■ İstikrar programının en sert uygulamasının 2024-2025 yıllarında yaşanacağı anlaşılmakta. Sıkı politikaların iki ayağı var: Sıkı para politikaları (cari faizleri enflasyonun üzerinde tutacak bir enflasyon hedeflemesi) ile sıkı maliye politikaları (vergiler ve kamunun denetimindeki fiyatlar enflasyonun üzerinde artarken, kamu harcamalarıysa özellikle yatırımlar, toplumsal hizmetler ve sosyal yardımlar yönünden kısılacak). Türkiye benzer IMF programlarını daha önce iki kez çok sert biçimde yaşadı: 1980’lerde 24 Ocak Kararlarıyla; 2000-2008 döneminde (2015’e kadar da yansıyarak) gene IMF-AKP ortaklığıyla (içerde Şimşek-Babacan’ın başrolde olduğu bir süreçte).

■ Peki OVP (2024-26) ile öngörülen istikrar hedeflerine ulaşılabilir mi? Buna iki türlü yanıt verilebilir: Bir, Dünya konjonktürünün uygunsuzluğu, ekonomik/mali dengelerin fazla bozulmuş olması, hesapta olmayan toplumsal tepkiler, bir anayasa referandumunun gündeme gelebilmesi gibi nedenlerle programdan önemli sapmalar olabilir. İki, her şeye rağmen uygulanır hatta 2026’da tek haneli enflasyona da........

© Birgün


Get it on Google Play