Okan Buruk ve İsmail Kartal ile final
Futbol alanında bulunan farklı, yoğun, zengin, karmaşık ve tahmin edilemeyen durumların, süreçlerin ve bağlamların çoklu dünyasını kavrayıp doğru tepki vermek zordur. Taktiksel anlamda var olan statükoyu savunmak eskiden olduğu gibi eleştirel olmaktan çıktı. Var olanı korumak ve savunmak değerli olanın muhafazası olarak tarif ediliyor. Statüko ile stabilite arasındaki fark iyice görünür hale geldi. Ve en önemlisi dünya futbolu artık stabil değildir. Mevcut sistemi geliştirmek, futbolu maceralardan kurtarmak ve ne yapılacaksa taktiksel bütünlük içinde yapmak gerekiyor. Bizim için zor deneyim; yerli antrenörlerin mottosu kulübende oturup, her şeyin oyuncu yetenekleri üzerinden kendiliğinden düzene girmesini beklemektir. Kaybetme korkusu bir travmadır yerli hocalar için. Ve bu korku antrenörleri düşünmeye kapanmaya, muhafazakâr olmaya zorlarken aynı zamanda da üretkenlikten uzaklaştırdı. Var olanla yetinmeyi öğrenmek travma ile ikinci bir pekiştirmeye yöneltti. Öyle ya da böyle üretilmiş olanla yetinme küresel oyundan kopma, uzaklaşma eğiliminin doğal sonucudur.
Küreselleşme yapısı içindeki bilgi akışı ve iletişim zenginliği gerçeğin üstündeki örtüyü kaldırdı. O artık çıplak ve değerlendirmeye tabi tutulabilir oldu. Antrenörlerimiz Avrupa’daki kurtlar sofrasındaki kaçınılmaz savaşın mağlupları olmasına rağmen, kazananlardan var olanı almayı düşünmeyip adeta olandan uzak durmaya çabalıyorlar. Okan Buruk ve İsmail Kartal yerli hoca statüsünün içinde kalarak var olan sistem içindeki kullanılan koşulları kabul etmiş ve uygulayan birer antrenördür. En belirgin özellikleri; taktiksel bütünlük üzerinden bir sistem kurgulayıp bunu oyun şablonu haline getirerek oynatma zorunluluğunu kabul etmemeleridir. Statükoyu koruyup, ilişkiler ve oyuncu yetenekleri üzerinden başarıya ulaşmak her zaman işlerine gelmektedir. Sayısal dizilişin sebep sonuç üzerindeki etkisi sadece bir kesit olmasına rağmen, bunu taktiksel ana menü........
© Birgün
visit website