Antrenörlüğün dayanağı meziyet mi, felsefe mi?
Futbolun endüstriyel bir yapıya bürünmesi ile metalaşıp pazarlanan bir ürün haline gelmesinin temel dayanağı iletişim sistemlerinin aracılığıdır. Bu yapının birçok eleştirilecek içeriğine rağmen oyun içinde kaldığımızda, görev alanı içindeki paydaşların kıyaslanmasına ve değerlendirilmesine de yardımcı olmaktadır. İki gün önce Konya-Fenerbahçe maçını seyrederken, iki gün sonra Real Madrid-Bayern Münih maçını seyredebiliyoruz. Bu çok önemli bir değerlendirme aracıdır.
İsmail Kartal’ın galip gelmesi gereken maçta, süreci yanlış yönetmesi sonucunda üç santraforla oynama talebi ve bu organizasyona rağmen kenar top kullanma ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak Tadic’i 80.dakikada oyundan alıp, hiç bu mevkide oynamamış Szymanski’i oynatmasını görebiliyoruz. Ve Şampiyonlar Ligi yarı final maçında; 1-0 galipken ve oyunu tutması gereken takım Bayern Münih olması gerekirken, önce 76.dakikada Sane oyundan alınıyor, sonra 84.dakikada Kane ve Musiala oyundan alınıyor. Bırakın maçı normal sürede 2-1 Real’in kazanmasını maç uzatmaya gitse dahi maçı Münih’in kazanma şansı Tuchel tarafından elinden alınmasına tanık olduk. Ancelotti’nin oyuna müdahaleleri ile maç sonu seyircisiyle marş söylemesinin güvenin nasıl bir prensip bütünlüğe sahip bir teknik direktör olduğunun gerekçelerini gördük.
∗∗∗
Bu küçük nüanslar genel değerlendirmenin kilit noktalarını oluşturmaktadır. Üst düzey futbolda ayrıntılı analiz en zor iştir. Her şeyi istenilen sonuç üzerinden değil, bazen iki bazen de üç hamle öncesinden başlayarak yorumlamak gerekir. Verilecek kararlar direk sonuç ile muhatap........
© Birgün
visit website