Erdoğan-Özel görüşmesinin perde arkası ve Sosyalist 10 Emir
Başlığın ilk kısmı gündemin dayatması, yoksa perde arkalarını pek bilmem. Daha çok önüne bakıp anlamlandırmaya çalışırım.
“Otoriter rejimlere karşı aslolan mücadeledir ancak müzakere de mücadelenin bir parçasıdır. (Özel) Ne konuşulursa tüm şeffaflığıyla halkla da paylaşacağını baştan ilan ederek el yükseltebilir”, yazmıştım. Olmadı. Bir perde arkası bilgiye göre, bu ilk görüşmeyi iade-i ziyaretle devam edecek başkaları izleyeceği içinmiş!
Erdoğan-Özel görüşmesine ve 1 Mayıs’a dair hemen her şey söylendi: Görüşülmeseydi, Taksim’e yürünseydi / Devleti yönetecek olanlar görüşür, o barikat seneye aşılır…
Otoriter rejimlerde müzakere de mücadele de halkla birlikte yapılırsa kazanılır! Mücadelenin bir parçası olarak müzakere iyi, ama mücadeleyi müzakerenin bir parçası yapmak sorundur!
Burada görüşme yapılırken mesleğimizin yüz aklarından Barış Terkoğlu’na verilen cezaya, dün İstanbul’daki 1 Mayıs baskın ve gözaltılarına işaretle yetinip, başlığın “gündem dışı” ikinci kısmına geçeyim:
En sıkı din tartışmalarını Elisabeth’le yaptım. O kadar inançlıydı ki, çok iyi bir yere gideceğinden zerre kuşku ve korku duymadan ölümü istedi. Saatlerce tartışır, o insanlığı İsa’nın ben de Marx’ın kurtaracağını savunur, tansiyon yükselip inse de kırıcı olmaz, sonunda iyi ve adil bir dünya için çalışmakta uzlaşırdık.
O........
© Birgün
visit website