Avrupa’nın seçiminden bize olan
“Aşırı sağ”ın zaferiyle sonuçlanarak Avrupa’da taşları yerinden oynatan sonuç beklenmedik bir şey değildi, perşembenin gelişi gibi çarşambadan belliydi.
“Bize ne Avrupa’nın seçiminden” diyemeyeceğimizi, ana akım partilerin 15-20 yıl öncesine kadar faşizmle ilişkilendirdikleri partilerin söylemlerini kopyalayarak onlara meşruiyet kazandırmalarının da bu sonucu hazırladığını söylemiştim.
Avrupa’nın merkez partileri ve sol artık şu soruyla uğraşmalı: Sağ popülist partileri yenilgiye uğratmak için şimdiye kadar yaptıkları gibi onlarla uyumlulaşarak popülizm mi yarıştıracaklar yoksa onların sömürdüğü her konuda onlara karşı politikalar mı geliştirecekler?
Aşırı sağ/faşist partilerin skandallara karşı Trumpvari bağışıklık kazanmış yüzsüzlüklerinde, onları normalleştiren politikalarının da bir payı yok mu?
Avrupa’nın demokratları ve solu için bu seçim sonuçları da bir “uyan artık” mesajı değilse, daha ne olması gerekir?
2007-2009 krizi sonrasında Avrupa’da solun (Syriza, Podemos) kemer sıkma politikalarına şiddetle karşı çıkarak, yoksulların sorunlarını önceleyerek elde ettikleri ve onları iktidara taşıyan başarıları vardı. Krizden........
© Birgün
visit website