Anayasal düzen mi, çeteleşme mi?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM), Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin Can Atalay-2 kararını da gönderdiği, Yargıtay 3. Ceza Dairesi (CD) kararı bekleniyor.
AYM’nin 2. kez verdiği ihlal kararının uygulamak, Anayasal yükümlülük. Aksi durumda Türkiye Cumhuriyeti, demokratik hukuk Devleti niteliklerinden (md.2) daha çok uzaklaşacak. Sorun, AYM kararına uymama şeklinde bir Anayasa ihlali ile sınırlı kalmayacak, “anayasal düzenin bekası” sorununa dönüşecek.
Sorun, hukuk-demokrasi-siyaset üçgeninde şekilleniyor.
Önce hukuk:
ANAYASA’DAN DEĞİL ANAYASA İHLALİNDEN kaynaklandığı için sorun karmaşık değil.
Karşılaştırmalı anayasa yargısında AYM kararlarını uygulama sorunsalını aşmaya yönelik düzenlemeler de var. Kolombiya’da AYM’nin yetki ve yükümlülükleri, kararlarının icra aşamasını da kapsar. İspanya AYM’si, kararı uygulamayanların görevini askıya alma, doğrudan uygulama, akçasal yaptırım ve cezai sorumluluklarını gündeme getirme önlemlerinden birini alabilir.
Bizde ise, AYM’nin ihlal saptaması ve yapılması gerekenleri sıralayıp ilgili makamlara bildirmesi. ‘uyulması gereken anayasal emir’ niteliğinde (md.153).
Önceki kararının uygulanmasına ilişkin 21.12.23 tarihli AYM kararı, oybirliği ile verildi.
Uygulanması için hukuk yeterli, ama demokrasi de bunu gerekli kılıyor
Sonra demokrasi:
Yargıtay, seçimle belirlediği üç üye ile AYM’de güçlü biçimde........
© Birgün
visit website