Karamsarlık iyimserliğin yuvasıdır
Bugünlerde siyasal tabloyu en iyi anlatabilecek kelimenin “dağılma” olduğunu düşünüyorum. Dağılma aynı zamanda toparlanma çabası demektir. Muhalefet partilerinde de benzer bir süreçten söz edilebilir ama asıl olarak dağılma ve dağılmayı önleme çabası iktidar blokundadır. Üstelik bu dağılma ve durumu yeniden eski haline getirme çabası dışarıdan yöneltilen eleştiriler, sert saldırılar nedeniyle de olmadı; kaynağı içerisidir. Belki dağılma olgusunun nedeni sistemin sıkışmışlığı, ekonomik krizin üstesinden gelmenin artık imkânsızlaşmış olmasıdır. Ama belki de uzun sürmüş iktidar döneminin “metal yorgunluğudur”. Belki de iktidarın, sürekliliği güvence almak için sistemi değiştirmiş, partili başkanlık sistemine geçmiş, yeni rejimin otoriterleşme eğilimi gösteren yapısının gerçekleşmesi olanaksız sürekliliği, aldatıcı bir gücü hayal etmiş olmasıdır.
Bir başka önemli çelişki de iktidar partisini güçten düşürüyor olabilir; dağılmayı durdurmak önlemek, parti tabanını yitirmemek için dinin dogmatik yorumlarına boyun eğme zorunluluğu ile modernitenin en geniş anlamıyla yaşam tarzında somutlaşan kültürel birikiminden, bilimsel gelişmeye uzanan karşı konulmaz varlığı arasındaki çelişki de yıkıcı, dağıtıcı bir etki yapıyordur belki de.
Muhtemeldir ki bunların tümü dağılmanın nedenidir. İlginç bir şekilde bir araya gelmiş bu faktörlerin bir parçalamaya, dağılmaya yol açması kaçınılmazdı; kaçınılamadı da zaten.
Kışın sonu bahar mı?
Anlatılan nedenlerle, gözle görünecek kadar somut, zamana yayılmış bir şekilde güç yitiren iktidar partisine yerel seçim yenilgisine bağlı olarak gözle görünür bir son hayal ediyorsanız, acele etmeyiniz, “kışın sonu bahardır” derken unutmayınız ki “yazdan sonra da kış gelir” demek yerinde bir uyarı olacaktır.
Yerel seçim sonuçları, gerçekten de önceki seçimlerdeki sonuçları, iktidar partisinin “zaferlerini” de yeniden gözden geçirmeyi zorunlu kıldı. Son zamanlarda peş peşe gelen, özellikle de dış politikada iflas etme noktasına yaklaşan denge politikaları nasıl sonuçlanır bilinmez ama içeride ve dışarıda gelişmeler, dağıldığı anda halkın yeniden topladığı muhalefeti tatlı hayaller görmeye yöneltebilir. İyimserlik gerçekçi olmadığında, gerçek verilere dayanmadığında ölümcül bir hastalığa dönüşebilir dersek çok mu moral bozucu oluruz.
Burada duralım ve iktidar partisinin, gerçeği bilmekle birlikte, dış güçlerin, uluslararası çevrelerin saldırısı olarak tarif etmeyi uygun bulduğu sıkıntıların........
© Birgün
visit website