Sahte mutluluk
Tuhaf bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemin ne kadar tuhaf özellikler barındırdığını dışına çıktığımız zaman anlayacağız muhtemelen. Şimdilik bütün tuhaflıklara alışmış gibiyiz. Balıkçılar kahvesi, kendi sabitliğiyle az da olsa zamanın dışına çıkıp kendime ve hayata bakabildiğim bir yer. Belki de bu yüzden yazılarımın çoğunu burada yazabiliyorum. Yıllardır oturduğum masa bile aynı, çayın tadı, manzara, pek çok şey…
Bir akşam, tamamen rastlantı eseri ‚Upload‘ adlı bir komedi dizisinden birkaç bölüm izledim. Yaşadığımız tuhaflığın dijital boyutunu gözler önüne sermesi açısından ilginç geldi bana. Genç bir adam ölünce, zihni yaratılan bir sanal alame yükleniyor ve orada dijital bedeniyle lüks bir otel odasında yaşıyor, sosyal medya aracılığıyla gerçek dünyayla da ilişkisini sürdürüyordu. O sanal âlemdeki otelde yaşamak için zengin olmak gerekiyor, hatta o oteldeki yaptığı her şeyin de bir fiyatı var, dışarıdan hesabına para yüklenebiliyor, ona göre istediği her şeyi yapabiliyor. Hatta teknoloji öyle bir noktaya getirilmeye çalışılıyor ki, gerekli ödeme yapılırsa yeniden gerçek hayattaki bedenine zihni yüklenebiliyor, yani hayata dönebiliyor. Hangi sezonunda hatırlamıyorum ama şirket, politikasını değiştirip o sanal âleme herkesi ücretsiz kabul etme kararı alınca, ölüp oraya yerleşmek isteyen binlerce insan şirketin önünde kuyruğa giriyordu. Hayatlarından ve ekonomik zorluklardan bunalmış insanlar, hastalanmadıkları, karınlarını doyurmak zorunda kalmadıkları bu dijital dünyada yaşamak........
© Birgün
visit website