Halk öğretiyor
Zor yollardan demokrasiyi ve siyaseti öğrenmek böyle bir şey olsa gerek. Ama yine de öyle ya da böyle öğreniliyor. Siyasi kadrolardan çok halkın öğrendiği ve öğrettiği bir süreç. Ranciere’in ünlü ‘Cahil Hoca’ kitabını, öğrenmeye dair düşüncelerini hatırlamak gerek belki de. Çocuğun zihinsel gelişimine saygı göstererek zihni için en iyi jimnastik olan kendi başına akıl yürütmenin yollarını keşfetmesi, güçlükleri tek başına göğüsleme alışkanlığını kazanması ve bu sayede özgüven ve sorumluluk geliştirmesi… Görünen o ki, bütün bu imkânsızlıklar içinde halk bunu öğreniyor ve öğretiyor. Birilerinin onlar adına düşünüp karar vermesinin ağır sonuçlarını yaşadıkça insanlar kendiliğinden sandıkları koruyacak örgütlenmeler geliştirdiler, stratejiler kurdular, ormanlarını, derelerini korumak için türlü türlü yollar denediler, öğrendiler ve öğrettiler.
SAPLANIP KALMAK
Öğrenmenin önündeki en büyük engellerden biri, saplanıp kalmak.. Psikolojik gelişim ve iyileşme için saplanıp kalmamak, rahat ve esnek olmak nasıl bir ön koşulsa, öğrenmek ve siyaset için de bir ön koşul. Kimlik çok önemli olsa da, saplanmak anlamına geldiği için kimlikçilik bir tür aptallaşma hali. Değişen koşulları umursamadan aman sapmayalım diyerek hep aynı şeyleri denemeye devam etmek öğrenmeyi imkânsızlaştırıyor. Aynı şeyi edebiyat ve sanat........
© Birgün
visit website